Meme kanseri erkekler için de tehdit

Bütün kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi. Meme kanserinin erkeklerde de görülebildiğini belirterek, “Her 100 meme kanseri vakasından biri erkek. Türkiye’de yılda yaklaşık 250-300 erkeğe meme kanseri teşhisi konuluyor.

YAŞ İLERLEDİKÇE ARTIYOR

Erkeklerin de fiziki muayenelerini yapması gerekir. Meme başında çekilme, iyileşmeyen yaralar, ele gelen kitle, meme başında akıntı olabilir, normal olmayan her durumdan şüphelenmek gerekiyor. Erkeklerde de risk, yaş ilerledikçe artmaktadır. 40 yaşın altında nadir de olsa görülüyor. En sık 60 yaşından sonra görülüyor. Aile öyküsü olanlarda daha fazla.” diye konuştu.

Östrojen hormonuna maruz kalmanın meme kanseri riskini arttırdığını ve özellikle kadınlarda menopoz geciktirici hormon ilaçları kullananlarda riskin arttığını dile getirdi. Erkeklerde de hormonal değişiklikler nedeniyle meme kanseri riskinin artabilir.

“Testislerdeki bazı anomallerin, hormonlardaki bazı değişikliklerin de erkek meme kanserinin ortaya çıkışında sorumlu tutulabilir. Erkeklerde meme dokusu az olduğu için hastalık daha agresif ilerliyor.

HER KANSER ÖLDÜRÜCÜ DEĞİLDİR

Erkek hastalar meme kanseri teşhisinden sonra psikolojik olarak daha travmatik durumda oluyor. Hasta, memesinde çıkan bir yarayı ciddiye almadığı için artık yaranın iyice büyümesi sonrası bize başvuruyorlar. Her kanser öldürücü değildir. İnsan kendine yakıştıramıyor ama vücudunu tanımak önemli. Özellikle meme kanseri için herhangi bir değişiklikte hekime başvurmak gerekir.

Bu hastalığın tedavisinde çok önemli.

Özellikle ailesinde kanser öyküsü varsa daha dikkatli olmalı.” erkeklerin meme kanseri konusunda bilinçsiz olduğunu aktararak, bu nedenle hastalığın geç teşhis edildiğini sözlerine ekledi.