ACI YONCA
Çok Yıllık
0,15-0,4 m
5-6 Aylar
Ca, Na, Ho
Yaprakları
Acı yonca, Bitterklee, Menyanthes trifolia L.
Su yoncası
Bataklık yoncası
Ateş yoncası
Familyası: Acıyoncagillerden Bitterkleegewâchse Menyanthaceae
Drugları: Acı yonca yaprakları; Menyanthidis folium (Trifolia fibrini folium)
Acı yoncanın yaprakları çay tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş: Bu bitki Acıyonca, Su yoncası, Bataklık yoncası, Ateş yoncası gibi yonca ismi ile anılsa da yoncagillerle ilgisi yoktur. Acı yonca birleşimindeki maddeler ve kullanılış nedeni ile Centiyangillere benzer. Yonca diye anılması bitkinin üçlü yaprakları nedeni iledir. Oysa yapraklar hem oldukça büyük hem de şeklen yonca yapraklarına benzemez. Acı yonca tarihte iştahsızlık, skorbüt hastalığı (C-vitamini yetersizliği), romatizma gibi hastalıklara karşı ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır. İlk detaylı araştırmayı Hahnemann yapmış ve onu diğerleri takip etmiştir. Vatanı Avrupa ve Asya?nın ılıman bölgelerindeki bataklıklar, durgun veya yavaş olan suların kenarında yetişir.
Botanik: Bataklık durgun veya yavaş akan su kenarlarında yetişen bitki 15-40cm boyunda olan çiçek demeti veya üçlü yaprağı dikine yükselirken asıl çevreye yayılan uzun bir köke sahiptir. Yaprakları uzun, kahverengimsi bir sap üzerinde üçü bir arada bulunur ve bu nedenle Acı yonca diye anılır. Yaprağı 8-12cm uzunluğunda, 4-8cm eninde, oval şekilde, koyu yeşil renkli, kenarları çok az kertikli, hafif dalgalı ve hafif kalkık damarları oldukça belirgin ve derindir. Çiçekleri uzun bir sap üzerinde, başak gibi dizilmiş beyaz çiçeklerden meydana gelir. Çiçekleri yıldız şeklinde dizilmiş, üzeri tüylü, her beyaz renkli taç yaprak ve ortada bir döllenme tozluğundan meydana gelir. Kökleri 1-2cm kalınlığında 50-200cm uzunluğunda olup sürünerek çevresine yayılır ve böylece bulunduğu yerde kısa zamanda kümeler oluşturur. Tohumları suda yüzecek kadar hafif olan kapsüller içinde olup su ile birlikte çevreye yayılır ve uygun bir ortamda çoğalır.
Yetiştirilmesi: Köklerinden bir parça veya tohumlarından birkaç tanesi su kenarına ekildiğinde kısa sürede orada kök salar.
Hasat Zamanı: Çiçek açma zamanı olan Mayıs ve Haziran aylarında Acı yonca yaprakları toplanarak kurutulur ve kaldırılır. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşiminde yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş?te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır.
Birleşiminde: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.
Araştırmalar: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.
Tesir şekli: Geniş bilgi: Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp isimli kitabımızda mevcuttur.
Kullanılması:
a) Araştırmalara göre mideyi kuvvetlendirmek, mide asidini artırmak için, hazımsızlık, iştahsızlık, skorbüt hastalığı (C-Vitamini yetersizliği) ve iskemiye karşı kullanılır.
b) Komisyon E nin 01.02.1990 tarih ve 22a nolu Monografi bildirisine göre Acı yonca başta iştahsızlık, hazımsızlık rahatsızlıklarından özellikle kokuşmaya karşı kullanılır.
c) Homeopati?de nevralji (sinirsel ağrılar), trigeminus nevralji (yüz nevraljisi), baş ağrısı, tikler, titremeler ve sinirsel rahatsızlıklara karşı kullanılır.
d) Halk arasında; iştahsızlık, bağırsaklarda kokuşma, (dispepsi) mide asidi yetersizliği, şişkinlik, ekşime, karaciğer, safra ve pankreas zafiyetine karşı kullanılır. Ayrıca grip, baş ağrısı, migren ve metabolizma zafiyetine karşı da etkili ve kanı temizleyici olarak kullanılır.
Çay: Kurutulmuş, ince kıyılmış acı yonca yapraklarından 1 kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlemeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir.
Yan tesirleri: Acı yoncanın bilinen bir yan tesiri yoktur fakat çok acı olması nedeni ile fazla içilemez.
Geniş bilgi için Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp ismli kitabımızda mevcuttur.
Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır.
Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.