ADASOĞANI
Çok Yıllık | 1-2 m | 8-10 Aylar | Ca, Ho, Na | Soğanı | Çok Zehirli
Adasoğanı, Meerzwiebel, Urgina martima BAKER
Aksoğan Syn: Scilla martima
Beyaz soğan Drimia martima
Öküz soğanı Squilla martima
Zehirli soğan
Akdeniz Adasoğanı
Deniz soğanı
Tıbbi Adasoğanı
Familyası: Sümbülgillerden, Hyacynthin, Hyacynthaceae
Drugları: Adasoğanı; Scillae bulbus
Adasoğanının sadece soğan tozu tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Çok zehirli olması nedeni ile çayı içilmez.
Giriş: Adasoğanının oldukça çok türü mevcuttur. Fakat bizi ilgilen¬diren Tıbbi maksatlı kullanılan türlerdir. Deniz Adasoğanı veya Akdeniz Adasoğanı; Urgina martima bunlar içinde en önemlisidir. Bundan başka Türk Adasoğanı; U.aphyllo, Hint Adasoğanı; U.indica, Küre Adasoğanı; U.pancration ve Yeşil Adasoğanı; U.hesperiaı sayabiliriz. Akdeniz Adasoğanını Beyaz Adasoğanı; U.martima var.alba ve Kırmızı Adasoğanı; U.m.var.rubra diye iki önemli alt türü vardır. Bunlar hemen hemen aynı özelliklere sahiptir, fakat Beyaz Adasoğanı tentür ve natürel ilaç yapımında daha yaygın olarak kullanılır. Martima; denize yakın anlamına gelir. Bu nedenle de Deniz Adasoğanı diye de anılır. Adasoğanı üzerine ilk Monografiyi Zanas Maltthaeus Durastantes 1614 yılında yazmış ve VAN SWİETEN 1764de yaptığı araştırmalarda Adasoğanının hidropsa (herhangi bir organın su toplaması) karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. Stoll 1923-1933 yılları arasında yaptığı araştırmalarda Adasoğanının birleşimindeki ilk glikoziti (Scillaren A) keşfetmiş ve bunu diğer ilim adamlarının araştırmaları takip etmiştir. Vatanı Akdeniz ülkeleri olan Deniz Adasoğanından Beyazı Doğu Akdeniz havzasına, Kırmızı Ada¬soğanı Orta Akdeniz havzasında (Cezayir, Tunus ve Sicilya) yetişir.
Botanik: Adasoğanı Türkiyenin Marmara, Ege ve Akdeniz bölge¬sinde yabani olarak yetişir. Boyu 1-2myi bulan, uzunca bir sap ve bu sapın 30-50cmlik olan üst kısmında 50-70 adet çiçek başak şeklinde dizilmiştir. Çiçekleri beyaz renkli oval, 6 adet taç yapraktan meydana gelir ve 6 adet beyaz saplı topuzcukları, sarı döllenme tohumları ve ortada yeşilimsi bir göbeğe sahiptir. Kökleri 5-20cm çapında bir soğan olup dışı kahverengimsi, kabukla kaplı, içi beyaz ve de 1-2,5kg ağır¬lığındadır. Direkt soğandan çıkan 10-20adet yaprağa sahiptir. Yap¬rakları şerit şeklinde, uçları sivri, 3-10cm eninde, 30-80cm uzunlu¬ğunda ve koyu yeşil renktedir.
Yetiştirilmesi: Türkiyenin Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde prob-lemsiz yetişir. Diğer yörelerde kışın üzerini dona karşı örtmek ge¬rekir.
Hasat zamanı: Adasoğanı sonbaharda sökülerek çıkarılır ve dış kabukları soyulduktan sonra ortadaki aşırı müsilajlı tabaka da çıkarılır ve orta tabaka dilimlenerek kurutulur.
Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralaya¬biliriz;
a) Bufadıenolitler %0,5-2 arasında olup önemlileri; Glucoscillaren A, ProscillaridinA, Scillaren A, Scillicyanosid, Scilliglaucosid, glucosscilliphaosid, Scilliphaosid ve Gamabufalinrhamnosid
b) Musilaj, sabit yağlar, tanin ve az miktarda eter yağı
Araştırmalar: Adasoğanı ile araştırmalar 17.yy.dan beri yapılmakta olup 20.yy.da yapılan araştırmalarda bitkinin kalp zafiyetini iyileş-tirmesi ve aynı zamanda böbreklere zarar vermemesi nedeni ile önemi artmıştır. Bu araştırmalardan bazıları;
1) H. Eichstadt ve ekibi 1991de Üniversite kliniğinde kalp zafiyeti olan 20 hasta üzerinde Adasoğanı ekstresi ile tedavi denemesi yapmış ve hastaların iyileştiğini tespit etmiştir. (ZP.1.92.46) (15gr ekstrakt 2,92mg Bufadıenolit türevleri içerir.
2) Kalp zafiyeti ve böbrek zafiyeti olan 33 hasta üzerinde Adasoğanı ekstresinden elde edilen Proscillaridin A (0,75-1mg) ile Üniversite kliniğinde tedavi denemesi yapılmış ve hastaların durumunun iyileş¬tiği tespit edilmiştir. (HHB.VI.1045)
3) Nabız atışları dkda 60a düşen 8 hasta üzerinde klinik araştırmalar yapılmış ve hastalara 1-1,5mg Proscillaridin A verilerek tedavi dene-mesi yapılmış ve hastaların nabızlarının normalleştiği tespit edilmiş¬tir. (HHB.VI.1044)
Tesir şekli: Kalp kaslarını kuvvetlendirici, kalp atışlarını düzenleyici, idrar söktürücü, balgam söktürücü, müshil yapıcı özelliklere sahiptir.
Kullanılması:
a) Klinik araştırmalarına göre kalp zafiyetine ve böbrek zafiyetine karşı kullanılır. Ayrıca kalp atışlarını yavaşlatır.
b) Homeopatide; kalp zafiyeti, mide ve bağırsak mukozasının tahrişi, böbreklerde kan dolaşımı yetersizliği, bronşit, akciğer iltihaplanması (zatürree), nezle ve sinüzite karşı kullanılır.
c) Halk arasında astım, boğmaca, bronşit, basur ve bel ağrısı gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.
Çayı: Zehirli olması nedeni ile çayı içilmez.
Adasoğanı tozundan 0,1-0,15gr, tentüründen 1gr, hülasasından (ekstre¬sinden) 2,5mg ve Proscillaridin Adan 2,5gr alınabilir. Bunlardan biri günde en fazla bu oranda alınabilir.
Açıklama: Bilindiği gibi kalp zafiyetine karşı Yüksük otu ve Strofan¬tus natürel ilaçları kullanılır. Fakat uzun süre tedavilerde bu iki bitkinin etkili maddelerinin (kalbe etki eden glikozitler Digitalis) doku¬larda yo¬ğun¬laş¬ması (komulasyon) ve vücuttan atılırken böbreklere zarar verirler bu nedenle dokularda yoğunlaşmayan (komulasyon) ve safra yolu ile dışarı atılan Adasoğanı natürel ilaçları tercih edilir. Adasoğanının birle¬şimindeki maddeler bitkinin yetiştiği yöreye ve iklime göre oldukça çok farklılık gösterir. Bu nedenle Adasoğanının taze toz ve tentürlerinin birleşiminde ne kadar etki maddesi olduğu değişken oldu¬ğundan daha çok dikkat gerekir. Oysa Adasoğanı ekstresinin ne kadar Bufadıenolitler içerdiği bilindiğinden kullanılırken hasta kendinden daha emin olur.
Homeopatide: Adasoğanının dış kabuğu soyulur ve ortadaki göbek çıkarılarak atılır ve orta tabaka ince kıyılarak 20gr bir şişeye konur ve üzerine %70lik 80ml Alkol ilave edilir. Şişe güneş ışınlarından uzakta 6 hafta bekletildikten sonra süzülerek Homeopatide <<Scilla>> ismi ile anılan tentür elde edilir. homeopatide genellikle Kırmızı Adasoğanı kul-lanılır. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır.
Hastalığın belirtileri (semptom):
1) İdrar az yapılır, kalp rahatsızlığı nedeni ile vücudun belli noktalarında su toplanır (hidrops)
2) Ağır öksürük
3) Boğmaca ve batıcı göğüs ağrısı özellikle gece
4) Göz kapakları şişer, gözler yanar ve yaşarır
5) Ağrılar akşamları ve geceleri artar
6) Mukoza tahriş olmuştur
7) Deri üzerinde yanıcı, kaşıntılı, kırmızı lekeler
Bu gibi hallerde Adasoğanı tentürü gerekir.
Yan tesirleri: Tarife uyulmadan alınırsa bulantı, kusma, mide ağrıları, ishal ve nabızda anormallikler görülür.
Çok Yıllık | 1-2 m | 8-10 Aylar | Ho | Soğanı | Çok Zehirli
B) Kırmızı Adasoğanı, Rotemeerzwiebel, Urgina martima var.rubra
Bu Kırmızı Adasoğanı sadece Homeopatide tentür yapımında kullanılır. Kırmızı Adasoğanı 10-25cm çapında, 2-4kg ağırlığında dışı ve içi kırmızı kahverengimsi renktedir. Çiçekleri erguvani renklidir. Hasat zamanı ve yetiştirilmesi aynı Ak Adasoğanı gibidir.
Birleşimi: Birleşimindeki en önemli madde
a) Bufadıenolid türevleri, scillirosid, scillirubrosid, scillarenin=3-P-D-glikozit, scillirosidin, glicoscllirosid ve scillaren içerir.
Sabit yağlar, fruktozlar, flavonlar, chillidonosit ve az miktarda uçucu yağ içerir.
Kullanılması: K.Adasoğanı çok zehirli olması nedeni ile natürel ilaç yapımında kullanılmaz fakat tentür yapımında kullanılır. Kullanılması, tesir şekli ve yan tesirleri aynıdır