Türkiye’nin uzun yıllar uyuşturucu kullanımı açısından birçok ülkeden geride iken bugün bakıldığında oldukça riskli bir alan haline geldiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Uyuşturucuya ulaşımda kolaylık, ucuz ve ölüm tehlikesi içeren uyuşturucular, kalabalık kentler, yanı başımızdaki savaş, uyuşturucu sorununun en önemli nedenlerinden sayılabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırmada; ülkemizde, 15-34 yaşları arasında her 100 kişiden 3’ünün uyuşturucu kullandığı tespit edilmiştir. Bugün oranın daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Uyuşturucu kullanım yaşı, tedavi merkezlerindeki kayıtlara göre 11 yaşına kadar inmiştir” dedi.
Medyada; neredeyse haftada 1-2 gün uyuşturucudan ölen kişilerin haberlerinin yer aldığını hatırlatan Rıdvan Üney, “Gençler için dışarıda birçok tehlike bulunmaktadır. Yetişkinliğe geçiş dönemi, sorunların yoğun olduğu bir dönemdir. Uyuşturucu çeteleri bunu çok iyi bilmektedir. Gençlerin ebeveynleri bu durumu fark etmelidir” diye konuştu.
Rıdvan Üney, gençlik döneminde uyuşturucu madde kullanımı konusunda ailelerin dikkat etmesi gerekenleri şöyle sıraladı;
“Fazla para harcama; Eğer çocuğunuz son zamanlarda, verdiğiniz harçlığı yetiremiyorsa bu konuda dikkatli olunmalıdır. Harcama gerekçeleri araştırılmalıdır. Eve geç gelme; uyuşturucu kullanan gençler dışarıda daha fazla zaman geçirir. Eve gelmesi gereken saatleri aşarlar.
Yalan söyleme; Para harcama ve eve geç gelme, arkadaşları ile birlikte zaman geçirdiği yerler konusunda yalan söyleme ve bahane uydurma, uyuşturucu kullanımında sık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üstüne başına dikkat etmeme; Uyuşturucu kullananlar daha önce giyimlerine özen gösteriyorlarsa dahi bunu bırakır. Aynı kıyafeti haftalarca giyebilir. Saçlarına özen göstermezler. Dağınıktırlar.
Temizliğe özen göstermeme; Gençler özellikle ergenlik dönemlerinde beğenilmek için daha özenli davranır. Ancak uyuşturucu kullananlarda banyo yapmaktan kaçınma, tırnak kesmeme, tıraş olmama sık görülür.
Gözlerde farklı bakışlar; Uyuşturucu kullananlarda baygın bakış oldukça sık görülmektedir. Gözleri kızarır, şişer, gözaltları mor ya da siyahlaşır.
Okul başarısında ani düşme; Çocuğunuzun okulda belli bir başarısı varken, aniden bu başarının altına düşerse, bu durum dikkate alınmalıdır. Birçok nedenle bu olabilir. Ancak uyuşturucu kullananlarda çok çabuk başarı düşer.
Okuldan kaçma; Derslere devam etmekten kaçınma, okuldan kaçma davranışı uyuşturucu kullananlarda mutlaka ortaya çıkar. Gencin okula gitmediğinde, gittiği ortam araştırılmalıdır.
Yeni arkadaşlar edinme; Uyuşturucu kullanan gençler, eski arkadaşlarından uzaklaşır. Ailenin pek tanımadığı yeni arkadaşlar edinir. Aile araştırdığında, gencin yaşına ve eğitim düzeyine uymayan yeni arkadaş gurubunu hemen fark eder.
Sinirlilik ve öfke nöbetleri; Her şey yolunda giderken ani başlayan sinirlilik, öfke nöbetleri, duygusal dengesizlik, içe kapanma, bir şeylerin değiştiğine dair işaretlerdir. Uyuşturucu kullanımında bu durum oldukça dikkat çekicidir.
Aşırı kilo verme; Uyuşturucu kullanan gençlerde kilo verme, yemesine rağmen kilo alamama sık rastlanır.
Hırsızlık; Çocuğunuzun daha önce böyle bir alışkanlığı olmadığı halde, evden para çalıyorsa, cep telefonunu satıyorsa mutlaka bu konu dikkatle değerlendirilmelidir. Bu davranış bozukluğunun altında uyuşturucu kullanımı yatıyor olabilir.
Yasal sorunlar; Genç, herhangi bir nedenle suça karıştıysa, dışarıda sıkça kavga ediyorsa, vücudunda morluk, yara izleri fazlaysa, bu durum uyuşturucu kullanımının habercisi olabilir. Uyuşturucu kullanımı diğer suçlarla neredeyse kardeş gibidir.
İş yaşamınız, yoğunluğunuz, yorgunluğunuza rağmen, çocuklarınızla ilgili sorumluluklarınızı unutmayın. Siz bu durumla ilgilenmezseniz, dışarıda bu durumlardan faydalanmak isteyecek bir yığın kötü niyetli kişi olduğunu unutmayın. Sadece polis tedbirleri ve okullardaki öğretmenlerin dikkati bu konuda yeterli değildir.”
Uyuşturucu ile ilgili en büyük sorumluluğun ailelere düştüğünü anlatan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuğunuzun gittiği yerlerden haberdar olun. Arkadaşlarını tanıyın. Ondan haberdar olun. Davranış değişikliklerinin nedenini öğrenmeye çalışın. Harcamalarını kontrol edin ve gerekenden fazla para vermeyin. İsteklerini sınırsız bir şekilde yerine getirmeyin. Temizlik alışkanlıklarını gözlemleyin. Okuldaki durumundan haberdar olun. Yalanlarına göz yummayın. Onlarla arkadaş olmayın, ancak açık içten ve samimi bir ilişki geliştirin. Kaba davranmayın, şiddetten uzak durun.”