Hangi içecekler asitli? Asitli içeceklerin zararları nedir? Gün içerinden nekadar tüketilmeli? Asitli içecek içerken hıçkırık normal mi? Konu ile ilgili merak ettiğiniz tüm açıklamalara yazımızdan ulaşabileceksiniz. Gün içerisinde severek tüketilen asitli içecekler, bir çok uzman tarafından zararlı olduğu konusunda fikir birliğine ulaşılmış ve kabul edilmiş bir gerçeğe dayanmaktadır. Özellikle hamile bayanlar ve küçük çocuklar için kesinlikle tavsiye edilmeyecek içeceklerdendir. Bunun yanı sıra bir çok hastalığı tetiklediği de yapılan araştırmalar sonucunda varılan sonuçlardan birisidir.
Ayrıca özellikle bayanlar için kilo aldıran özelliği de hiç azımsanmayacak kadar yüksek.
Bayanların korkulu rüyası olan selülitlerin başlıca nedenlerinden olan asitli içeceklerin bunun yanında vücutta daha bir çok etkisi var. Bir anlık serinleme veren masum gibi gözüken asitli içecekler aslında sağlık için büyük tehdit oluşturuyor.
Astım Hastalığı
Gazlı içeceklerde bulunan sodyum benzoat maddesi, hazır gıda sektöründe koruyucu antimikrobiyal madde olarak kullanılan ve ürünün raf ömrünü uzatan kimyasal bir tuzdur. Bu madde potasyumun kullanabilirliğini düşürür. Araştırmalara göre vücudun sodyum benzoata gösterdiği reaksiyonlar egzama, astım ve kurdeşene neden olabiliyor.
Asitli İçeceklerin Dişlere Zararları
Gazlı içeceklerde bulunan asit ve şeker, diş minelerini zedeliyor. Oluşan diş çürükleri sinirlere, diş köküne veya dişin alt kısmında bulunan bölgeye ulaştığı zaman, dişözü dokusunun ölümüne sebep olabiliyor. Bu rahatsızlık da, hemen tedavi edilmediği takdirde diş ve diş eti apsesine yol açıyor.
Asitli İçeceklerin Kalbe Zararları
Gazlı içecekler, yüksek miktarda fruktozlu mısır şurubu içeriyor. Bu madde, aynı zamanda kalp hastalıkları ve diyabete sebep olan metabolik rahatsızlık risklerini yükseltiyor.
Böbrek rahatsızlıkları
Söz konusu içecekler, uzun vadede böbrek taşına ve diğer böbrek rahatsızlıklarına yol açabilen yüksek miktarda fosforik asit içeriyor.
Üreme rahatsızlıkları
Gazlı içecek kutuları içeriğinde bol miktarda BPA maddesi bulunduran bir çeşit reçineyle kaplı. Bu madde aynı zamanda plastik şişelerde ve biberonlarda bol miktarda bulunan, iç salgı bezlerine zarar veren kanser yapıcı bir kimyasal. Erken ergenlik ve üretim sistemi rahatsızlıklarına yol açıyor.
Aşırı şeker yüklemesi
Gazlı içecek tükettikten 20 dakika sonra kandaki şeker oranı yükseliyor ve buna bağlı olarak insülin patlaması gerçekleşiyor. Artan hormon seviyesiyle karaciğer, vücutta bulunan şekeri hızlı bir şekilde yağa dönüştürüyor.
40 dakika sonra kafein hazmı tamamlanıyor. Gözbebekleri büyümeye başlıyor, kan basıncı yükseliyor ve buna bağlı olarak karaciğer, dolaşım sistemine daha fazla şeker pompalıyor. Beyinde bulunan adenozin alıcıları tıkanıyor ve vücuttaki rehavet hali ortadan kalkıyor.
Gazlı içecek tükettikten 45 dakika sonra vücut dopamin üretimini artırıyor. Bu kimyasaldaki artış, beyinde bulunan ve zevk duygusunu üreten sinir ağını uyarıyor.
Osteoporoz
Gazlı içecekler fosforik asit ve yüksek oranda fosfat içeriyor. Bu maddeler, uzun vadede osteoporoz riskini yükseltir ve kemik kırılmalarına yol açıyor. Fosfor idrarla dışarı atıldığı zaman, kemikleri onaran ve vücudun geri kalanı için önem arz eden kalsiyum maddesini de kendisiyle birlikte götürüyor.
Obezite
Gazlı içecek tüketimi ve vücut ağırlığı arasındaki ilişkinin çok yüksek olduğu biliniyor. Yapılan araştırmalara göre tüketilen her gazlı içecek, obezite olma riskini 1.6 kere artırıyor.
Kalp damar rahatsızlıklarının yüzde 70’i obeziteye bağlı.
Meme ve bağırsak kanseri tanısı konan hastaların yüzde 42’si obeziteden şikayetçi.
Safra kesesi ameliyatlarının yüzde 30’u obeziteden kaynaklanıyor.
Diyabet
Daha fazla gazlı içecek tüketen kimselerin tip 2 diyabete yakalanma riski yüzde 80 daha yüksek.