Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayşegül Demirel, ”Alzheimer basit unutkanlıklarda başlar, zaman içerisinde hasta, yakınlarını hatta kendisini bile tanıyamayacak hale gelebilir.” dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayşegül Demirel, ”Alzheimer basit unutkanlıklarda başlar, zaman içerisinde hasta, yakınlarını hatta kendisini bile tanıyamayacak hale gelebilir. Önceleri yeme, içme, giyinme, tuvalete gitme gibi günlük aktiviteleri yerine getirebilirken hastalık ilerledikçe bu yetilerini de kaybeder, son dönemde yatağa bağımlı hale gelir” dedi.
Psikiyatri Uzmanı Demirel, Alzheimer hastalığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hastalıkta bunama belirtilerin takibi ve tıbbi yardım aramanın önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Demirel, Alzheimer’in ilerleyici bir hastalık olduğunu belirtti.
Tedavisi olmayan hastalığın bazı ilaçlarla ilerlemesinin geciktirilebildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Demirel, “Hastalar dönem dönem paranoid belirtiler, davranış ve kişilik değişiklikleri gösterebilirler, uyku döngüleri bozulabilir. Hastalarda bu belirtilerin psikiyatri hekimiyle paylaşılması ve uygun tedavinin düzenlenmesi önerilmektedir. Zaman içerisinde ortaya çıkacak değişimlere karşı hazırlıklı olmak gerekir. Alzheimer basit unutkanlıklarda başlar, zaman içerisinde hasta yakınlarını hatta kendisini bile tanıyamayacak hale gelebilir. Önceleri yeme, içme, giyinme, tuvalete gitme gibi günlük aktiviteleri yerine getirebilirken hastalık ilerledikçe bu yetilerini de kaybeder, son dönemde yatağa bağımlı hale gelir” ifadelerini kullandı.
”Hasta yakınlarının bilgilendirilmesi önemli”
Hasta yakınlarının psikiyatrist tarafından hastalığın seyri ile ilgili bilgilendirilmesine dikkat çeken Dr. Demirel, ”Hastanın fiziksel sağlığının takibi de gerekir. Hastada bir fiziksel belirti ortaya çıktığında hasta daha şaşkın, daha ajite veya agresif olabilir. Kabız olup olmadığına veya bir idrar yolu enfeksiyonunun ortaya çıkıp çıkmadığına dikkat edilmesi önerilir. Hasta yatalaksa yatak yaralarına dikkat edilmelidir. Alzheimer hastalarının birtakım kısıtlılıkları vardır. Örneğin sık ev değişimi önerilmemektedir. İmkan olduğunca kendi tanıdıkları çevrede bakım verilmesi daha uygun olacaktır. Ortam değişimi, hastaneye, bakım evine yatırma hastalarda ruhsal çöküşe yol açabilir.’ ‘diye konuştu.
Hastanın 30 yıl önceki bir anısını kolaylıkla anlatabilirken, bir gün önce kahvaltıda ne yediğini unutabileceğini söyleyen Dr. Demirel, ”Eşyalarını koyduğu yeri bulamayabilir, bildik insanların ismini hatırlayamadığı gibi zamanla insan yüzlerini de tanımayabilir. Alzheimer hastalığının ileri dönemlerinde giyinip soyunma, yemek yeme gibi günlük aktivitelerini yerine getirmekte zorlanabilir. İleri evrelerde hasta yakınlarını tanıyamaz, konuşması azalır ve bozulur. Son evresinde ise oral alımı bozulan hasta yatağa bağımlı hale gelir” ifadelerini kullandı.
Alzheimer hasta yakınlarına öneriler
Dr. Demirel, Alzheimer hastalarının yakınlarına ise şu önerilerde bulundu:
”Hastaların sırayla çocuklarının yanında kalmaları da önerilmemektedir. Yeni ortamı öğrenmekte güçlük, huzursuzluğun artmasına neden olabilir. Hastaların güvenliği için de bazı önlemlerin alınması gerekebilir. Alzheimer hastaları bilişsel yıkım arttıkça bazı işlevleri yapamaz. Mesela hasta araç kullanıyorsa bırakması sağlanabilir. Yalnız dışarı çıkınca kaybolma riskine karşı üzerinde tanıtım kartı gibi bir şey olabilir. Para kontrolü hususunda yaşayabileceği sorunlar nedeniyle vasi atanması gerekebilir. Alzheimer hastası ile uygun bir iletişim kurulması esastır. Hastayla ortak hatıraların paylaşılması iyi olabilir. Alzheimer hastası yeni bilgileri öğrenmeyi, onları akılda tutmayı ve onları tekrar hatırlamayı başaramayabilir. Bu nedenle onunla önceki yıllarda mutlu oldukları hatıraları konuşmaya çalışmak işe yarayabilir. Hastanın kendisini anladığınızı hissettirmek ilişkide karşılıklı güvenin oluşması açısından önemlidir. Hastaya isteklerinin, taleplerinin onaylandığını hissettirmek gerekir. Tekrar tekrar sorulan aynı soruları onu azarlamak yerine sabırla cevaplamanız önerilir. Hastayı bir birey olarak görebilmek ve hastalığının gerçekleriyle uyumlu bir şekilde hastaya muamele etmek iletişimi kolaylaştıracak bir adımdır. Bu tür uygun yaklaşımlar hastanın konforunu artırmakla kalmayıp, bakım verenin de işini kolaylaştırabilir.”
Hastaya bakanların stresle karşı karşıya kaldıklarına değinen Dr. Demirel, ”Bakıcılar arkadaşlarından ve aktivitelerinden uzaklaşırlar. Alzheimer hastasına bakanlar arasında, depresyon, anksiyete ve strese bağlı fiziksel hastalıklar görülebileceğinden bakım verenlerin kendilerine özen göstermeleri, bahsedilen durumların varlığında psikiyatrik yardım almaları önerilir” diye konuştu.