Cinsel baskı ve cinsel korkular konusunda açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Cinsellik hayatın zevk veren bir alanı olarak değerlendirilebilir. Ancak cinsellikle ilgili hissedilen baskı ve korkular, kişinin yaşamını ve özellikle de cinsel yaşamını oldukça etkiler. Cinsel baskı ve korkuların nedenleri kişinin çevreden edindiği bazen doğru bazen yanlış bilgilerdir. Bu bilgilerin bazısı tamamen yanlıştır. Bazısı ise kişinin yaşadığı ancak bugün, tedavilerle ortadan kaldırılabilen sorunlardır” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Üney, cinsel korku ve baskıları işe şöyle sıraladı:
“İlk gece korkusu; Birçok kişinin cinsellikle ilgili bilgi kaynağı, arkadaşları ve çevresidir. Kadınlar ilk cinsel birleşmede kanamanın şiddetli olacağı ve durdurulmasının zor olacağı, cinsel birleşme sonucu aşırı bir ağrı olacağı, cinsel birleşme esnasında kenetlenme olabileceği bu nedenle doktora gitmek durumunda kalınabileceğini duyarlar. Bu korkular nedeniyle cinsel birleşmeden kaçınırlar. Oysaki bunların tamamı yanlış bilgilerdir. Bu kişilerde Vajinusmus (birleşememe) sorunu ortaya çıkabilir.
Sertleşme problemleri; Erkeklerin bazısı bir kez sertleşme sorunu yaşadıklarında bunun kalıcı olabileceğini düşünerek ve hatta erkekliğinin bittiğini düşünerek cinsellikten uzaklaşabilirler. Böyle bir sorun yaşandığında, bir cinsel terapiste giderek tedavi olabilirler. Bunun tedavisi mümkündür.
Cinsellik konuşma korkusu; Çiftlerin birçoğu uzun yıllar birlikte olmalarına rağmen cinsellik esnasında istediklerini ya da istemediklerini ifade etmek konusunda oldukça zorlanırlar. Toplumda cinselliği konuşmanın ayıp sayılacağı hatta kadınların bu konuda konuşmalarının başka anlamlara çekilebileceği ile ilgili korkuları olabilir. Bu sorun ileride cinsel isteksizliğe neden olabilir.
Kadının cinselliği başlatması; Birçok kadın cinsel isteği olduğu halde karşı tarafın kendini aşırı istekli, hafif kadın olarak değerlendirebileceği korkusuyla cinselliği başlatmaktan korkarlar.
Cinsellikle ilgili aşağılamalar veya aşırı sert eleştiriler; Çiftlerden birisi cinsellikte aşırı eleştirel davranırsa diğerinin kendine güveni sarsılabilir. Her cinsel ilişki sırasında bir baskı hisseder ve sonunda korkuları gelişir. Bunların sonucu olarak cinsellikte baskı oluşur.
Bedenini beğenmeme; Bedenini beğenmeyen ve bu konuda korku yaşayan kişiler cinsellikten uzaklaşabilirler. Bir kısmı ise aşırı karanlık ortam dışında cinsellik yaşayamazlar.
Çocuk yapma baskısı; Çiftin uğraşıları soncunda çocuklarının olmaması onları baskı altında bırakır. Cinselliklerinin temel nedeni çocuk haline gelir. Bir süre sonra cinsellik zevk alınan bir alan olmaktan çıkar. Mecburi bir iş haline dönüşür. Sonuçta çift cinsellikten uzaklaşır.
Hastalıklar ve cinsellik; Kişiler yaşın ilerlemesi ve bazı kronik hastalıklar sonucu cinsellikten uzaklaşabilirler. Cinselliğin bu hastalıkları artırabileceği ile ilgili yanlış bir korku yaşamalarına sebep olabilir.”
Çocukların ve gençlerin cinsellikle ilgili soru sormaları veya konuşmalarının ayıp olarak değerlendirildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Üney, “Hatta bazı aileler ciddi bir tepki verebilirler. Oysa ki onlarla bunu anlayabilecekleri ölçüde konuşmak ve bilgilendirmek gerekir. Bu bilgi isteğini aile karşılamazsa yanlış bir yerden eksik ya da hatalı bilgi edinebilir. Bu konular, gençlerde ve çocuklarda baskı oluşturur. Yetişkin olduklarında bu baskı hissi nedeniyle cinsellikten soğuyabilirler. Yaşlılığın ve menapozun cinselliği engellediğine de dair yanlış bir bilgi vardır. Hatta bu nedenle bazı insanlar yaşlanmaktan korkar. Belki yaşlılıkla birlikte cinsellik yaşama sıklığı azalır ancak cinsel istek hiçbir zaman azalmaz” ifadelerini kaydetti.
Dikkatinizi çekebilir
“VİRÜSÜN PANZEHİRLERİ”
Bitki özlerinden elde edilerek uygulanan fitoterapi tedavisinin, virüse karşı etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, “Fitoterapi son ...