Doğumsal kalp hastalıkları canlı doğan her bin çocuktan 5-8’inde görülüyor. Çocuklarda kalp hastalıkları yüzde 20 oranında yenidoğan döneminde ağır tablolarla ortaya çıkıyor ve acil tedavi gerektiriyor. Çocuk hekimleri rutin muayenelerinde kalpte ek ses “üfürüm” ile kasık nabzı eksikliği gibi durumları saptayabiliyor ve kalp uzmanının kontrolünü istiyor. Ancak çocukların bir kısmında hastalık bulgu vermiyor ve sessiz sedasız gelişebiliyor.
Morarma: Özellikle yenidoğan döneminde kalp hastalığı şüphesi uyandıracak en önemli bulgu, morarmadır. Morarma çocuklarda özellikle eforla, yenidoğanda ise ağlama ve beslenme anlarında artıyorsa, bu durum kalp anomalisinde çok önemli bir belirtiyi oluşturuyor. Bu nedenle morarması olan her yenidoğanda ve çocukta mutlaka kardiyolojik muayene ve bunu tamamlayan oksijen satürasyonlarının ölçümü, ekokardiyografi, EKG (elektrokardiyografi) gibi kalp testlerin yapılması gerekiyor.
Büyüme ve gelişme geriliği: Kalbin metabolizmanın ihtiyacını karşılayamadığı durumlarda çocukta büyüme gelişme tablosu normal ilerlemeyebiliyor. Ancak çocuklarda kalp yetmezliği bulguları net bulgu vermeyebiliyor. Bu nedenle büyüme ve gelişme sorunu olan çocuklarda özellikle kalp kası hastalığı olup olmadığının saptanması hayati önem taşıyor. Çünkü kalp kası hastalıkları ani yaşamsal sorunlar yaratabiliyor.
Göğüs ağrısı: Göğüs ağrısının en sık nedenini kalp hastalıkları oluşturmasa da, tarama testi niteliğinde kardiyolojik kontrol yapılması gerekiyor. Çocukta özellikle spor yaparken eforla birlikte göğüs ağrısı varsa mutlaka kardiyolojik testler yapılmalı, kalp kası hastalığı, doğuştan koroner arter anomalisi olup olmadığı kanıta dayalı olarak netleştirilmeli.
Bayılma: Bayılma, nörolojik ve metabolik nedenler dışında kalp kası hastalıkları ve ritim anormallikleri nedenleriyle de oluşabiliyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Arda Saygılı bu durumda kalbin yapısının ekokardiyografi, ritim düzeninin de EKG (elektrokardiyografi) ile incelenmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Çarpıntı: Kalpte gerek dinlenme anında gerekse efor sonrasında oluşan çarpıntılar çok önemli. EKG ile kalp ritim anormalliği olup olmadığı kalp doktoru tarafından araştırılmalı. Çok yavaş veya çok hızlı kalp atımları mutlaka EKG ile kontrol edilmeli.
Aşırı terleme, çabuk yorulma: Metabolizmanın artmış iş gücünü karşılayamayan kalpte zamanla kalp yetmezliği gelişebiliyor. Hipertiroidi, anemi, demir eksikliği gibi durumlar kontrol edildiğinde açıklanamayan terleme veya çabuk yorulma mutlaka kalp kontrolünü gerektiriyor. Çocuklarda kalp yetmezliği kendisini aşırı terleme ve çabuk yorulma olarak da ifade ediyor.
Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Arda Saygılı özellikle uykuda yastığı bile ıslatan terlemelere dikkat edilmesi ve zaman kaybetmeden doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Hamilelikte doğumsal kalp hastalıklarının tanısı da mümkün oluyor ve erken müdahale hayat kurtarıyor. Bu nedenle hamilelikte düzenli muayenenin asla atlanmaması gerekiyor.
Doğumsal kalp hastalıkları her zaman bulgu vermediği için hayatı aniden tehdit eden durumlar oluşturabiliyor. Dolayısıyla her çocukta mutlaka bir kez de olsa kardiyolojik testler yapılmalı, kanıta dayalı olarak doğumsal hastalık olmadığı netleştirilmeli.
Sportif aktivite çağına gelen her çocukta, EKG ve Ekokardiyografi gibi kalp testleri mutlaka yapılmalı.
Erişkin yaşta oluşabilecek kalp ve damar hastalıkları çocukluk çağında başlıyor. Çocuğunuzu kalp hastalıklarına karşı korumak için erken yaşta spor yapmasına teşvik edin ve doğal gıdalarla beslenmesine dikkat edin. Unutmayın ki “spor kalbin dostu, şeker ise düşmanı”dır.