D Vitamini Eksikliği Çokça Yaşanan Bir Durum
D vitamini ile ilgili görüşlerini dile getiren uzmanlar ise D vitamininin, vitaminden daha çok bir hormon olduğunu dile getiriyor. Cildimiz, güneş ve bazı yapay ışıklara maruz kaldığında provitamin D3, D vitaminine dönüşerek sağlığımız için gerekli olan D vitamini ihtiyacının önemli bir kısmını karşılar. Vücudumuzda hormon görevi gören aktif D vitaminini karaciğer ve böbrekte gerçekleşen metabolik fonksiyonlar neticesinde vücudun kendisinin ürettiğine değinen uzmanlar, “İnsanlar günlük yaşantılarında çeşitli etkenlere bağlı olarak güneş ışınlarından yeterli düzeyde yararlanamadığından D vitamini eksikliği salgın seviyesinde görülmektedir.” dedi.
Gerek ülkemizde, gerekse dünyada gerçekleştirilen araştırmalardan elde sonuçlar, D vitamini azlığının ve eksikliğinin ciddi oranlarda olduğunu gösteriyor. Kemik, böbrek ve bağırsaklara kan aracılığıyla taşınan D vitamini, dokulardaki etkisi ile kalsiyum ve fosfat seviyesini dengeler. D vitamininin vücudumuzda VDR reseptörleri üzerinde etkisi bulunmaktadır. Vücudumuzda kemik, bağırsak, böbrek gibi klasik hedeflerde bulunan VDR resptörlerinin bu klasik hedefler haricinde bulunduğu yerler ise hematopoetik ve immun sistemle alakalı dokular, kalp kası, iskelet kası, karaciğer, beyin, düz kas, endotel, deri, meme, hipofiz, paratiroid, pankreas, tiroid, böbrek üstü bezi, testisler ve overdir.
D Vitamini Eksikliğinin Belirtileri
Baş ve boyunda görülen aşırı terlemenin, sıkça yakalanılan enfeksiyon rahatsızlıklarının, mutsuzluk ve depresyonun D vitamini eksikliğinin önemli belirtileri olabileceğine değinen uzmanlar, D vitamini eksikliğinin diğer önemli belirtileri ise kas, kemik ve eklemlerde görülen yaygın ağrılar, bel ve sırt ağrıları, kemik erimesi, uyku bozukluğu, ağrı nedeniyle yaşanan güçlükler, saç dökülmesi, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluktur.
D vitamini eksikliği nedeniyle görülen kemik erimesinin sağlığımız için oluşturduğu en ciddi risk ise düşme ve kemik kırılmalarıdır. Vücudumuzda D vitamini eksikliğinin görülmemesi için güneş ışınlarından mutlaka istifade edilmesi gerekir. Güneş ışınlarından yeterli düzeyde istifade edebilmek için ise haftada 2-3 kez 10-15 dakika aralığında el, kol ve yüz bölgeleri güneşlendirilmelidir.” şeklinde konuştu.