Bayramlar, küçüğünden büyüğüne herkes için özel bir anlam taşıyor.
Kurban Bayramı’nın başrolü kırmızı et olunca bayram sofralarının içeriklerine daha fazla dikkat etmek, kırmızı etin miktarına ve tüketim şekline büyük özen göstermek gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ezgi Mumcu, Kurban Bayramı’nda sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.
Gün boyu zinde kalmak için yumurta tüketilmeli
Bayram gününe, her gün olduğu gibi kahvaltı yaparak başlanmalıdır. Gün içinde uzun saatler sürecek kurban kesimi ve dağıtımı süresince hem enerjik kalabilmek hem de eve gelen misafirleri güler yüzle karşılamak için kahvaltı öğünü çok önemlidir. Bu nedenle protein bakımından zengin, tok tutucu bir besin olan yumurta kahvaltı sofranızda mutlaka yer almalıdır. Az yağlı peynirlerle de bayram sofrası zenginleştirilebilir.
Kırmızı et tüketimini sebze ile dengeleyin
Kırmızı et tüketiminin artacağı bugünlerde sebze tüketiminin azalması nedeniyle kahvaltı başta olmak üzere diğer öğünlerde mutlaka çiğ sebzelere yer verilmelidir. Bu sayede hem günlük posa ihtiyacı karşılamış hem de uzun süre tokluk sağlanmış olur.
Karbonhidrat yoğunluğu fazla olan börek, poğaça, simit gibi besinler masada yer alıyorsa, bu besinlerden herhangi birinin küçük bir porsiyon olarak tüketilmesinde fayda var. Özellikle kalp-damar, diyabet, tansiyon ve böbrek hastaları kırmızı et tüketimi konusunda çok daha dikkatli olmalıdırlar.
Sebzeler kırmızı etin faydasını da artırıyor
Kurban eti, en az bir gün dinlendirilmelidir. Etin pişirilmesi aşamasında ise en sağlıklı yöntem etin kendi yağında ve kısık ateşte pişirilmesidir. Kızartma-kavurma gibi yöntemler ile pişirilen et ve et ürünleri sağlık açısından son derece olumsuz etkilere sahiptir. C ve E vitamini bakımından fakir olan kırmızı et mutlaka sebzeler ile birlikte tüketilmelidir. Örneğin; etin yanında tüketilecek bol limonlu bir salata, etin içerisindeki demirin emilimini ve biyo yararlılığı artıracaktır.
Fazla kırmızı et sindirim sistemi sorunlarına neden olabilir
Sağlıklı pişirme yöntemleri ile sınırsız kırmızı et tüketimi fikrine kapılmak da doğru değildir. Haftada 2 kereden fazla kırmızı et tüketimi, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığa yol açabilmektedir.
Fazla et tüketimine bağlı olarak kabızlık başta olmak üzere çeşitli sindirim problemleri de yaşanabilir. Bu olumsuz etkileri en aza indirmek için bir öğününüz de et, tavuk, balık gibi protein ağırlıklı besinlerden birini tüketmeyi tercih edip, diğer öğünlerinizde sebze, salata gibi posa yoğunluğu fazla olan tencere yemeklerine ağırlık verilmelidir.
Ayrıca eti mangalda pişirmeyi planlıyorsanız; közden en az 15 cm uzakta olmasına dikkat etmelisiniz. Etin mangala yakın pişirilmesi vitamin-mineral kayıplarına sebep olmasının yanı sıra ete kanserojen özellik de kazandırmaktadır.
Sağlıklı ve geleneksel bir bayram sofrası
Bayram sofrasının açılışını bir yayla çorbası ile yapmak, ardından bir porsiyon kuşbaşı eti yemeği hazırlamak, yanında mümkünse ince bir dilim ekmek ve bol yeşillikli salata tüketmek sağlıklı olacaktır. Bayram günü dengeyi sağlamanın en kolay yolu, bir öğünde ekmek tüketildi ise diğer öğünlerde ekmek ve ekmek yerine geçebilecek olan her türlü besin grubundan uzak durmak olmalıdır.
Bunun için de sebze, süt-süt ürünleri ve meyve gibi besinlerle günün diğer kısmı planlanabilir. Ayrıca yayla çorbasının temel maddesi yoğurdun bağırsak florasının dengesini sağlamada ve kabızlık sorununu gidermede etkili olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Bayramı yalnızca dinlenmek değil hareket etmek için de bir fırsat olarak görün
Gün içerisinde kalori yoğunluğu fazla olan besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Kahvaltı bittikten sonra yeme-içme sınırsız devam etmemelidir. Bayramda da bolca hareket etmek, aktif olmak gerekir. Bayram ziyaretleri bu konuda imdadınıza yetişecektir. Bunun için yakın yerlere yapacağınız ziyaretlere yürüyerek gitmeniz, asansör yerine merdiven tercih etmeniz önem taşır.
1 adet baklava bir öğün kalorisine eş değer
Bayram sofralarını kaçınılmaz parçası tatlılardır. Tatlı tüketiminde sütlü seçenekler önceliğiniz olmalıdır. Şerbetli tatlıların fazla oranda kalori içerdiği ve bir adet baklavanın bir öğünden alacağınız kaloriye eş değer olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca aşırı karbonhidrat tüketimi, vücutta su tutulumuna yani ödem oluşumuna neden olur. Ödemi engellemek için çay ve kahve tüketimi de azaltılmalıdır. Bu durumda suya yönelmek ve günde en az 2 lt su tüketmek gerekmektedir.
Şişkinliği rezene çayı ile giderebilirsiniz
Bayram ziyaretlerinde ikramların tüketiminde aşırıya kaçılabildiği için şişkinlik şikayetleri daha fazla olabilmektedir. Midenizdeki şişkinlik, hareket etmenizi ve nefes almanızı zorlaştırabilir, hatta tartıda 1-2 kg’lık artışa bile neden olabilir. Ayrıca vücutta su tutulumu olarak adlandırılan ödem problemi de yaşanabilir.
Bu durumda, su tüketimi arttırılmalı, kiraz sapı, mısır püsküllü çay, yeşil çay gibi alternatifler de düşünülmelidir. Şişkinlik hissini azaltmak, sindirimi kolaylaştırıp; midenizi rahatlatmak için rezene çayının da imdadınıza yetişeceğini söylemeden geçmeyelim.