Adana’da ekmekte GDO’lu katkı maddesi bulunduğu iddiası gündemde. GDO’nun zararı var mı? Hangi GDO’lu ürünlerin ithalatına izin veriliyor? Nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Genetiği değiştirilmiş organizmalı ürünlerin sağlığa zararlı olduğunu savunan bilimsel çalışmalar var.
Karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları ile kısırlık GDO’lu ürünlerin zararları arasında.
Münferit olaylarda biz bunu vurguluyoruz, vurgulamaya da devam edeceğiz. GDO, kanunen engellenmesi gereken bir şey. Siz içeriği ile genetik olarak oynadığınız zaman sistemin bütününe müdahale etmiş oluyorsunuz. Biz bunu tükettiğimiz zaman ne olacağını bilmiyoruz. O yüzden uzak durulması dışında genel söylem dışına çıkamıyoruz.
Türkiye’de GDO’lu mısır ve soyaya, sadece yem olarak kullanmak kaydıyla ithalat izni olduğunu belirtildi. Bu ürünler Türkiye‘ye bir şekilde hayvan yemi olarak giriyor. Giren yemin daha sonrasında ne olduğunu hiç kimse bilmiyor. Defalarca el değiştirdikten sonra sizin bunu pratik olarak takip etme şansınız kalmıyor.
Peki GDO’lu yemler de insan sağlığını tehdit eder mi?
Yeme dayalı ürünler dediğimiz zaman birinci sırada beyaz et gelir. Çünkü bu endüstri doğrudan soyaya bağlıdır. Soya neredeyse bu endüstri için gelmektedir.
Paketlerin üstünde nerede üretildiği yazar. Yurt dışından geliyorsa iki adım geri dursunlar. Çünkü yurt dışından buraya gelene kadar yolda bozulmasın diye bir takım işlemlerden geçiriliyor. Geçtim GDO’sunu, ilaçlamak zorundalar, aksi takdirde o kadar tankerle buraya gelene kadar bozulmadan kalmaz.