Özellikle içinde bulunduğumuz modern çağda, hazımsızlık oldukça yaygın bir şikayettir. Stresle birlikte gittikçe doğal ve sağlıklı olmaktan uzaklaşan beslenme şekillerinin hazımsızlığın daha sık görülmesine yol açtığı söylenebilir.
Hazımsızlık şikayeti ile doktora başvurulduğunda ‘dispepsi‘ sözcüğü gündeme gelebilir ki bu durum endişeye yol açmamalıdır. Dispepsi hazımsızlığın tıp dilindeki adıdır. Hazımsızlığın kendisi bir hastalık değildir ancak her zaman olmasa da, bir rahatsızlığın habercisi olarak ortaya çıktığı durumlar olabilir.
Hazımsızlığın ana belirtisi üst karında ağrı ya da rahatsızlık hissidir. Hazımsızlık çekenlerde karın ağrısıyla birlikte çoğu kez göğüs kemiği arkasında mide ekşimesi de denilen, bir yanma hissi oluşur. Ancak mide ekşimesi ve hazımsızlık iki farklı durumdur. Mide ekşimesi aslında midede kalması gereken asitlerin, tekrar yemek borusuna tırmanmasıyla meydana gelir.
Hazımsızlıkta belirtiler genellikle bir şeyler yeyip içtikten kısa süre sonra oluşur ama hazımsızlık belirtilerinin yemekten hemen sonra değil de daha geç şekilde meydana gelmesi de mümkündür.
Hazımsızlık çoğu kez yaşam biçimindeki çeşitli alışkanlıkların sonucu ortaya çıkar. Yağlı gıdalar tüketmek, sigara içmek, alkol tüketimi, çok fazla kafeinli içecek içmek ya da hızlı yemek yemek gibi alışkanlıklardır bunlar. Bazen kullanılan ilaçların da sindirim üzerinde hazımsızlık gibi bir yan etkisi olabilir.
Kullandığınız ilacın ya da ilaçların hazımsızlığa yol açtığını düşünülüyorsa, doktora danışılmalıdır. Doktor bu ilaçların yerine muadillerini önerebilir ancak hastalar kendi kendilerine ilacı bırakmamalı ya da ilaç değiştirmemelidir.
Öte yandan daha az rastlansa da ülser, kabızlık, reflü, pankreatit gibi sindirimle ilgili başka rahatsızlıkların da hazımsızlığa yol açtığı görülebilir. Başka bir rahatsızlığın söz konusu olduğu durumlarda hazımsızlığın yanı sıra başka belirtiler de olabilir. Makalemizin devamında hangi durumlarda hazımsızlık şikayetinin doktor kontrolü gerektirebileceğini bulabilirsiniz.
Hazımsızlık Tedavisi
Hazımsızlık tedavisinin nasıl olacağı hem hazımsızlık nedenlerine hem de belirtilerin ne kadar şiddetli olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Beslenme ve Yaşam Biçiminde Değişiklikler
Eğer yalnızca ara sıra hazımsızlık şikayeti ortaya çıkıyorsa, bu durumda doktor tedavisine gerek olmayacaktır. Beslenme ve yaşam biçiminde yapılacak ufak tefek değişiklikler, hazımsızlığı gidermeye yardımcı olacaktır.
Fazla kilolar: Fazla kilolar mide üzerindeki baskıyı arttırır ve mide asidinin yemek borusuna tırmanmasını kolaylaştırır. Reflü olarak da bilinen bu durum hazımsızlığın en yaygın nedenlerinden biridir.
Fazla kilolu ya da obez kişilerin güvenli ve tutarlı bir şekilde, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme yoluyla kilo vermesi önemlidir.
Sigara: Sigara içen kişilerin sigara dumanıyla birlikte içlerine çektikleri kimyasallar, hazımsızlıkta rol oynayabilir. Bu kimyasallar midede yemek borusu ile mideyi ayıran kasların gevşemesine ve böylece reflüye neden olabilir.
Beslenme ve alkol: Belli bir tür yiyecek ya da içeceğin hazımsızlığa yol açtığı, dokunduğu anlaşıldığında, mümkünse bu yiyecek ve içecekten sakınmak gerekir. Örneğin daha az baharatlı, daha az yağlı gıdalar tercih edilebilir. Çay, kahve ya da kola gibi kafeinli içecekler içilmemelidir. Alkol alınmamalıdır.
Yatma vakti: Eğer hazımsızlık belirtileri gece ortaya çıkıyorsa, yatmadan en az 3-4 saat öncesinde yemek yemeye son verilmelidir. Eğer dolu mide ile yatağa girilirse, uzanır pozisyonda midedeki asidin yemek borusuna doğru itilmesi riski yükselir.
Yatarken birkaç yastıkla baş ve omuzlar biraz daha yukarıda tutulursa, uykudayken mide asidinin yukarı tırmanması önlenebilir.
Stres ve kaygı: Stres altındayken ya da kaygı sorunu olanlarda bu durum, hazımsızlık belirtilerinin görülmesinde rol oynayabilir.