Karahindiba (Taraxacum officinale), Arslandişi, Radika, Gelingöbeği ve Keklikotu, adlarıyla da tanınır.
Nisan ve mayıs aylarında tüm tarla kıyılarında, çayırlarda ve çimenlerde çiçeklenir.
Bitki çok ıslak yerleri sevmez. Nisan-Mayıs döneminde köküyle birlikte sökülür ve topraktan arındırılır. (yıkanmaz)
Gölge ve havadar bir yerde iyice kuruduktan sonra, ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.Sadece yaprak, sap veya kökleri kullanılacak ise; yapraklar çiçeklenmeden önce, kökler ilkbaharda veya sonbaharda, çiçek sapları ise çiçeklenme sırasında toplanır.
Bitkinin tümü şifalıdır.
Vitaminler (A, B Kompeks, C ve D), triterpenler, carotin, flavon ve mineraller (demir, çinko ve bol miktarda potasyum), uçucu yağ, fructose, inulin ve cholin içerirler.
İdrar söktürücü, safra salgılarını arttırıcı, karaciğeri güçlendirici, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını destekleyici ve antiromatizmal etkileri vardır.
Kökleri antiviral, iştah açıcı, safra kesesi ve karaciğer fonksiyonlarını destekleyici ve sindirime yardımcı özellikler taşırken, yapraklarının idrar arttırıcı ve böbrek fonksiyonlarını destekleyici, çiçeklerinin ise antioksidan ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri vardır.
Karahindiba, çiğ yenildiğinde veya kurutulup çay biçiminde kullanıldığında, kan temizleyici, sindirimkolaylaştırıcı, ter ve idrar söktürücü ve canlandırıcı etkilere sahiptir.
Pankreas üzerine olumlu etkisi vardır ve böbreklerin çalışmasında aktif rol oynar.
Karahindiba kanı inceltir ve kanın koyu olması halinde başarıyla kullanılabilir.
Ergenlik sivilceleri ısırgan otunun ve karahindibanın kan temizleyici özelliklerini sayesinde iyileştirilebilirler.
Karahindiba, öncelikle böbreklerin ve karaciğerin fonksiyonlarını destekleyici bir bitkidir.
Potasyum kaybına yol açmayan bir idrar söktürücüdür.
Katılgan dokuyu (bağdoku) olumlu etkileyerek, yeterli oranda kanın tüm hücrelere ulaşabilmesine yardımcı olur.
Güçsüz ve bitkin kişilere güç kazandırır.
Karahindiba, içerdiği mineral tuzların yanı sıra, metabolizma hastalıklarına karşı çok önemli maddeleri de içerir.
Sarılık ve dalak hastalıklarında da karahindiba başarıyla kullanılabilir.
Kan temizleyici etkisi sayesinde, romatizma ve gut hastalıklarında da yardımcı olabilir.
Romatizma ve gut hastaları, ilkbahar ve sonbaharda 2-4 haftalık bir uygulayabilirler.
Karahindibanın hastalıkara faydası
Kara Hindiba, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında oldukça yardımcıdır.
Karaciğeri en olumlu etkileyebilen bitkilerden biridir.
Günde taze olarak yenilen 5-6 çiçek sapı, kronik karaciğer iltihaplarında ve karaciğer yağlanmasında iyileşme
sağlayabilir.
Taze çiçek sapları karaciğer ve safrakesesinin çalışmalarını düzenler.
Bu saplar şeker hastalığına da iyi gelebilir.
Şeker hastaları bu saplardan günde 10 tane kadar, bitki çiçekli olduğu sürece yiyebilirler.
Saplar çiçekleri ile birlikte yıkandıktan sonra çiçekler koparılır ve saplar yavaş yavaş çiğnenerek yenir.
Bunlar acımsı, gevrek ve suludur ve kıvırcık salatanın tadını andırırlar.
Sık sık hastalanan ve kendilerini kötü hisseden kişiler, 14 günlük bir karahindiba uygulayabilirler.
Bu etkisi sizi şaşırtacaktır. Ama bu saplar daha başka hastalıklarda da yardımcı olurlar.
Deri kaşıntılarını, egzamaları ve temriyeleri iyileştirebilirler.
Mide sıvılarını düzene sokar ve mideyi atık maddelerden temizler.
Eğer taze çiçek sapı 4 hafta sürdürülecek olursa, beze şişkinlikleri de iyileşebilirler.
Her yıl ilkbaharda, karahindiba çiçeklerinden, çok lezzetli sağlığa yararlı bir pekmez yapılabilir.
Bu değerli bitki eskiden beri çok önemli bir yere sahip olmasına rağmen ne yazık ki, pek çok kişi tarafından tanınmaz ve zararlı bir ot olarak bilinir!