Çok Yıllık | 0,2-0,8m | 4-6Aylar | Ca,Ho,Na | Otu, Kökü
Karahindiba, Löwenzahn, Taraxacum officinale
Gelin göbeği (WITH) WIGGERS
Aslan dişi Syn: Taraxacum vulgare SCHRAK
Radika Leontodon officinale WITH.
Yabani Acımarul taraxacum L.
Üfürük çiçeği
Hindibaotu
İnek çiçeği
Şifalı Karahindiba
Familyası: Bileşikgillerden, Korbblütler, Asteraceae
Drugları: Karahindiba yaprağı; Taraxci folium
kökü; radix
otu ve kökü; Taraxci herba cum radix
Karahindibanın genellikle otu (yaprak, çiçek ve sapları) ve kökü birlikte çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş: Günümüzde Karahindibanın bir alt türü olan 50-60çeşit mevcuttur ve bunların içinden sadece Şifalı Karahindiba olarak bilinen bu tür kullanılır. Diğer türler pek kullanılmaz. Türkiyede eskiden salata yerine kul-lanıl¬dığından Yabani Acımarul diye de anılır. Avrupada 16. yy.a kadar bilinmeyen ve ancak 1546dan itibaren Şifalı bitkiler kitabında yer al¬mıştır ve bazı yazarlara göre Barbarlar (Türkler, Hunlar) tarafından Avrupaya getirilmiştir. Avrupalılar Hıristiyan olmayan her milleti Barbar sayarlar, oysa Türkler gittikleri yerlere Medreseler (üniversiteler), Han¬lar, Hamamlar, Kervansaraylar, Sulama kanalları götürürken Avrupalılar takriben 50 milyon Kızılderiliyi 2,5 milyon Cezayirliyi vahşice yok etmiş-lerdir. Ayrıca Romanın kurucusu Rome ve Romelus kardeşlerde Etrüsk-lüdür yani Türktür.
Botanik: Karahindiba otu şimdiye kadar incelediğimiz bitkilerden farklı bir yapıya sahiptir çünkü gövdesiz bir bitkidir. Yaprakları rozet şeklinde direkt kökten çıkarak çevresine yayılır ve bu şekil rozete benzediğinden bu isimle adlandırılır. Yapraklarının kenarı irili, ufaklı, dişli veya odun testeresinin ağzı şeklinde, bazen de aslan dişi gibi bu nedenle de Aslan dişi otu diye de anılır. Yaprak uçları mızrak veya mala şeklinde, üst yüzeyi koyu yeşil, alt yüzeyi açık yeşil ve ortada ana bir damar mevcuttur. Çiçekleri takriben 10-40cm uzunluğunda, içinde sarımsı beyaz süt kıvamında bir sıvı bulunur ve tepesinde 100-200adet dil şeklindeki sarı taç yapraklardan meydana gelen bir çiçek bulunur. Çiçekleri olgunlaştıktan sonra dökülerek dağılmaz aksine büzülerek toplanır ve kupa yaprakları tarafından iyice sarılarak koni şeklini alır. Koni içinde olgunlaşan tohumlar kupa yapraklarının geri doğru kıvrılması ile ortaya çıkar ve her to¬humun gerisinde 1-3cm uzunluğunda bir sap ve bu sapın üzerinde şemsiye şeklinde tüycükler bulunur. Olgunlaşan tohumları rüzgarlı havada tüycükleri alarak uzaklara taşır ve böylece Karahindibaya hemen her yerde rastlamak mümkün olur. Kökleri serçe parmak kalınlığında 10-20cm uzunluğunda ayrıca saçak şeklinde yan köklere sahiptir ve içinde süt gibi beyaz bir bitki özü mevcuttur.
Yetiştirilmesi: İtalya ve Fransada özel olarak yetiştirilir ve salatası yapılır. Bu özel yetiştirilen Karahindiba, yabani olarak yetişene göre oldukça büyüktür. Türkiyenin hemen her bölgesinde yetiştirmek mümkündür.
Hasat zamanı: Kökleri ya Mart-Nisan veya Ağustos-Eylül aylarında topraktan çıkarıldıktan sonra yıkanır, güneşli ve havadar bir yerde kurutulur. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneşte kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Birleşimi: Yapraklarının birleşimindeki en önemli maddeler;
a) Sesquiterpenlakton türevleri;Taraxinasit-1¹-O-b-D-glucopyranosid (Taraxinasit-β-D-glikozit)
b) Flavonit türevleri; Apigenin-7-O-glikozit ve Luteolin-7-O-glikozit
c) Triterpen türevleri; Sitosterol, Stigmasterol ve Campesterol
d) Vitaminlerden; B1, B2, B3, C ve E vitaminleri ve Provitamin A
e) Mineraller özellikle %2,5-4,5 oranında Potasyum, Sodyum, Fosfor, Kalsiyum, Magnezyum, Demir, Çinko ve Bakır
f) Aminoasitlerden; Asparaginasit ve Glutaminasit içerir.
Köklerindeki en önemli maddeler;
a) Sesquiterpenlakton türevleri; Taraxakolid-β-D-glikozit %0,1 (Taraxakolid-1¹-β-D-glukopyranozit), Taraxinasit-β-D-glikozit (Taraxinasidi-1-O-β-D-glikopyranosit) ve 11,13-dihydrotaraxinasit-1¹-O-β-D-glikopyranozit
b) Triterpen türevleri; Taraxasterol, ψ-Taraxerol, Taraxol, β-Sitosterol, β-Sitosterol-3-D-β-D-glikopyranosit, Arnidiol ve Faradiol. Karahindiba kökü ilkbaharda %2 Inulin içerirken sonbaharda bu oran %40lara varır.Inulin bir Polisakkarid türüdür. Her türlü sakkaritin hücrelere geçmesi için pankreas hormonu Insülin gerekirken Inulin Insülisizde hücrelere girer.
c) Vitaminler ve mineraller aynı yapraklarında olduğu gibidir.
Özellikleri: Soğuk, acı, tatlı ve özel kokuludur.
Tesir şekli: Karaciğer, pankreas, mide ve bağırsak salgılarını artırıcı, haz¬met¬tirici, iştah açıcı, metabolizmayı kuvvetlendirici, kan temizleyici, idrar söktürücü ve hafif tansiyon düşürücü özelliğe sahiptir.
Araştırmalar:
1) İlk olarak Hahnemann 1793de kendi ve öğrencileri üzerinde, 1826 da Langhammer sonra NOAK/TRINKS, Müler, Farrington ve Seveson araştırma, deney ve testler yapmışlardır. hemen bütün araştırmacılar K.hindiba otu ve kökünün başta karaciğer ve safra sonra mide-bağırsaklar ve idrar yollarına etki ettiğini tespit etmişlerdir. (LBH). Bir grup ilim adamının fareler üzerinde Karahindiba ekstresi ile yap¬tık¬ları deney, test ve araştırma sonucunda Karahindibanın Atkuyruğu otu ve Ardıç kozalağından daha kuvvetli bir idrar söktürücü (diüretik) olduğu ve belli bir süre bu tedaviye devam (3 ay) edildiğinde %30a varan oranlarda zayıfladıkları görülmüştür. (TP.573)
Kullanılması:
a) Araştırmalara göre idrar söktürücüdür.
Komisyon Enin 228 nolu ve 05.12.1984 tarihli monografi bildirisine göre K.hindiba ot ve kökü başta safra akışı anormallikleri, iştahsızlık, sindirim rahatsızlıklarına karşı ve de idrar artırıcı olarak kullanılır.
b) Halk arasında başta karaciğer, safra, pankreas, mesane, böbrekler, mide ve bağırsaklardaki rahatsızlıklara karşı kullanılır. Karahindiba bu rahatsızlıkların haricinde şeker hastalığı, şişmanlık, romatizma tür¬-lerinden özellikle artroz (eklem aşınması), eklem iltihaplanması (artritis), gut (nikris), bronşit, ekzema, akneye karşı ve kan te-mizleyici ve de metabolizmayı çalıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
Açıklama: İç organların beslenmesi ve artık maddelerin dışarı atıl¬ma¬sında çok büyük görevleri olan ara dokular zamanla artık maddeler (Almanca Schacke Türkçe Cürufta denir) yoğunlaşır. Bu da görevlerini tam olarak yapamadığı gibi başta romatizma, gut, ödem, çeşitli iltihaplanma ve metabolizma bozukluklarına sebep olur. İşte böyle bir durumda bizi birleşiminde vitaminler, mineraller, triterpenler, flavonitler vb. içeren ve de çok yönlü etkilere sahip olan karahindiba vücudumuzu adeta Çamaşır tozu gibi kirlerden, artık maddelerden arınmasını ve te¬mizlenmesini sağlar. O halde haydi vücudumuzun bütün azalarını yıka¬yalım. Almanyada tıpkı Elam suyu, Kiraz suyu, Şeftali suyu gibi Lahana su¬yu, Havuç suyu ve Karahindiba suyu imal edilip satılmaktadır. Bu sebze suları, meyve suları gibi tatlı olmayabilir fakat çok sağlıklıdır.
Çayı: Kurutulmuş, ince doğranmış Karahindiba otu ve kökünden iki kah¬ve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edil¬dikten sonra haşlanır (ınfus) ve 5-10dk demlendikten sonra süzülerek içilir.
Çay Harmanları;
Gökçek Diyabet çayı;
>20 gr Keçisedefi otu
>20 gr Hindiba otu+kökü
>20 gr Y.mersini yaprağı
>20 gr Kantaron otu
>20 gr Isırgan otu
Gökçek Romatizma çayı;
>20 gr Hindiba otu+kökü
>20 gr Isırgan otu
>20 gr Atkuyruğu otu
>10 gr Hıthıt kökü
>10 gr Karakafes kökü
>20 gr Harpago kökü
Gökçek Maraciğer çayı;
>30 gr Devedikeni tohumu
>30 gr Hindiba otu ve kökü
>20 gr Zerdeçal kökü
>10 gr Y.hindiba kökü
>10 gr Nane yaprağı
Gökçek Böbrek ve mesane çayı;
>20 gr Isırgan otu
>20 gr Akhuş yaprağı
>20 gr Hindiba otu+kökü
>20 gr Atkuyruğu otu
>10 gr Orta sifon yaprağı
>10 gr Altın başak otu
Gökçek Safra taşlarına karşı çay;
>30 gr Hindiba otu ve kökü
>20 gr Pelin otu
>20 gr Y.hindiba kökü
>20 gr Civanperçemi otu
>10 gr Rezene tohumu
>10 gr Şahtere otu
Gökçek Deri hastalıkları çayı;
>20 gr Isırgan otu
>10 gr Atkuyruğu otu
>20 gr Hindiba otu+kökü
>20 gr Akhuş yaprağı
>20 gr Menekşe otu
>10 gr Altın başak otu
Gökçek Karaciğer-safra çayı;
>20 gr Hindiba otu ve kökü
>20 gr Devedikeni tohumu
>20 gr Kantaron otu
>10 gr Çentiyan kökü
>10 gr Civanperçemi otu
>20 gr Zerdeçal kökü
Gökçek Metabolizma çayı;
>20 gr Isırgan otu
>10 gr Civanperçemi otu
>10 gr Pelin otu
>20 gr Hindiba otu ve kökü
>20 gr Atkuyruğu otu
>20 gr Akhuş yaprağı
Salatası: Karahindiba otunun yaprakları salata gibi yenir, özel yetiş-tirilenleri daha az acıdır ve bu nedenle rahatlıkla yenebilir.
Homeoaptide: K.hindiba otu ve kökünden 100gr çiçek açmaya baş¬ladığı andan itibaren toplanarak yıkanır, ince kıyılır ve bir şişeye konur ve de üzerine 500ml %70lik alkol ilave edilir. şişe güneş ışınlarından uzakta muhafaza edilir ve iki günde bir çalkalamak suretiyle 4-6hafta sonra süzülerek Homeopatide <<Taraxacun>> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-4defa 15-20damla 23-ay süreyle alınır.
Hastalığın belirtileri (semptom):
1) Dilin üzerinde beyazımsı sarı dalgalı tabakalar
2) Ağız tadı acımsı veya ekşi ve de aşırı salgı akıtır
3) İshal saframsı veya kabızlık
4) İdrar aşırı miktarda ise ve ağrısızsa
5) Eklem ağrıları batıcı ve yakıcı ve de el-ayaklar sürekli hareketli
6) İştahsızlık, aşırı susuzluk
7) Baş ağrısı genellikle giderken ve durunca
Bu gibi hallerde Karahindiba otu tentürü kullanılır.