Bir Yıllık | 0,3-1,2m | 6-8 Aylar | Ca,Na | Tohumu ve Yağı
Keten, Lein, Linum usitatissimum
Seyrek
Zeyrek
Siyelek
Kırbaş
Bezir otu
Şifalı keten
Familyası: Ketengillerden, Leingewäche, finaceae
Drugları: Ketentohumu; Lini semen,
Beziryağı; Lini oleum,
Keten küspesi; Lini seminis Placenta,
Keten ipliği; Filum lini streile
Ketenin tohumları ezilerek, hafifi ezilerek veya ezilmeden çayı yapılır veya sade olarak yenir ve de ketentohumunun yağı çıkarılır bu yağ beziryağı anılır ve unu elde edilir veya natürel ilacı yapılır. Keten otunun ise çok kaliteli olan ipi elde edilir ve bu çeşitli maksatlar için kullanılır.
Giriş: Keten çok eskiden takriben Babilliler ve eski Mısırlılardan beri çok çeşitli maksatlar için yetiştirilmiştir ve kullanılmıştır. Bu nedenle bazı botanik uzmanları 500 yıldır bazıları 7000 yıldır kültür bitkisi olarak yetiş-tirildiği ifade etmektedirler ve de Mısırdaki Firavun tapınaklarından ketenli elbiseler ve ketentohumu bulunmuştur. Günümüzde en çok kul¬lanılan Linum usitatissimum L. angustifalia`dan elde edildi ve bundan da zamanla yüzlerce alt türünün oluştuğudur. Ketenin bilinen 300 türü mevcuttur ve bunlardan bazıları; Büyük yapraklı (Koyu pembe çiçekli) Keten; Linum grandiflorum, Kırmızı çiçekli Keten; Linum viscosum, Narin Keten; L. Tenuifolium, Avusturya Keteni; L. austriacum, Fransız Keteni; L. narbonense gibi yaygın türler mevcuttur. Fakat tıbbi maksatla sadece L. usitatissimum ve bundan geliştirilen alt türler kullanılır.
Botanik: Ketenin asıl vatanının Türkiye, Suriye, Irak ve Mısır gibi Or-tadoğu ülkeleri olduğu, fakat 5000 yıldır kültür bitkisi olarak yetiştirilmesi nedeni ile günümüzde Avrupa, Asya, Amerikanın Kuzey ve Gü¬neyinde yetiştirilmektedir. Yaprakları gövdeye oturmuş olup 2-3cm uzunluğunda 3-5mm genişliğinde, ince bir mızrak şeklinde, kenarları gövdeye dizilmiştir. Çiçekleri beş adet, açık mavi, mavi, beyazımsı mavi veya morumsu mavi renkte, balta, ters yumurta veya ters kalp şeklindeki taçyaprakları vardır ve ortadan ucu doğru damarları uzanır ve takriben 1-2cm uzunluğunda ve 1-1,8cm enindedir. Göbekte 5-6adet döllenme tozluğu ve taçyaprakları saran 4-6mm büyüklüğünde beş adet kupa yaprağı vardır. Meyveleri yuvarlak bir küre şeklinde içinde 8-12 bölüm vardır ve her bölümünde bir esmerimsi sarı, esmerimsi kırmızı veya altın sarısı renkte yumurta şeklinde hafif başlı 4-6mm uzunluğunda 1,5-2,5mm eninde ve parlak tohumlardan oluşur.
Yetiştirilmesi: Vatanı Türkiye ve Ortadoğu ülkeleri olan Ketenin Tür-kiyede yetişmesi tabii ki gayet normaldir.
Hasat zamanı: Temmuzdan Ekime kadar olgunlaşan meyve kapsülleri dövülerek tohumları çıkarılır ve kurutulur.
Birleşiminde: Ketentohumunun birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz.
a) Ketenyağı beziryağı olarak adlandırılır ve öyle bilinir ve de takriben %35-45 oranında bulunur. Beziryağının türevleri;
b) Doymamış yağ asitleri (Açık formül için Çörek otuna bak), Linolenasit %45-55, Linolasit %12-23, Oleikasit içerir.
c) Musilaj türevleri %5-12 oranında olup bununda en önemli türevleri; Xylozlar, arabinozlar, galaktozlar, glukozlar, fruktozlar, rhamozlar ve galakturonasitten oluşur. Bu Musilajin %20si nötr ortamda, %15+65 ise asitli ortamda çözülür. Asitli ortam %15 ve %65 olmak üzere iki farklı Gruptan oluşur.
d) Siyanür asit glikozitler %0,1-1,5 arasında olup en önemlileri, Linustatin ve Neolinustatin en önemlileridir.
e) Enzimler, Linamarazlar ve Lotaustralinazlar bunlar çözülerek Siyanür asit diglikozitlere dönüşür ve Linanmarin ve Lotaustralin ortaya çıkar.
f) Steroleler, Cholesterol, Campesterol, Stigmasterol ve Sitosterol
g) Lignan türevleri %0,2 civarında olup en önemlileri; Secoisolaricinol-diglukozit ve çok çok az miktarda linusitmarin (=Hydroxy-5-methoxy-cis-Zimtasidi-cis-Zimtasidi-4-O-glukozit içerir)
h) Vitaminlerden; B1,B2,B3,E, Nikotin asidi, Folik asit ve Pantothen asidi içerir.
i) Ayrıca %20-30 ham protein, %3-5 mineraller ve % 4-7 ham lifler içerir.
Tesir şekli:
a) Ketentohumu; ishali ve kabızlığı önleyici, kandaki şekeri düşürücü, kanserin yayılmasını önleyici, bağırsaklardaki kokuşma, mayalanmayı, iltihapları, şişkinliği ve krampları önleyici ve de ağrı dindiricidir.
Araştırmalar:
1) Dr.A.Müller, Dr. H.P. Schöllig ve K.I. Grützner 70 Hasta üzerinde Keten tohumunun musilajindan elde edilen granülat ile bir tedavi denemesi yapmışlardır.Hastaların beli başlı önemli rahatsızlıkları, Mide ağrısı, Hazımsızlık, Ekşime, Bulantı, Kusma, Yanma ve İştahsızlık gibi olup üç günlük bir tedavi uygulanmıştır. Hastaların %80u kısa süre içerisinde iyileşmişlerdir ve de herhangi bir yan tesiri görülmemiştir. (ZP.5.97.263).
2) Omega Pharma GmbH`dan Dr.S.Engel ve ekibinin araştırmalarına göre ketenyağı (Beziryağı) Zeytinyağı, Ayçiçeği yağı, Soya yağı ve Mısıryağı gibi bitki yağlarından daha kaliteli olduğu ve balıkyağına yakın değerde olduğunu belgelenmiştir. (NM.4.95.38).
3) Fareler üzerinde yapılan araştırmalar neticesinde, yemine ketentohumu katılan farelerin kanserli urlarının büyümediği ve çoğalmadığı görülmüştür. (H.H.B.5.680).
4) İnsanlar üzerinde yapılan bir araştırmada da ketentohumunun kandaki şekeri düşürdüğü tespit edilmiştir (Age).
5) D.Kritchevsky, S.A., Tepper ve DM. Klurfeld ve ekibi 1991`de Kemeler üzerinde yaptıkları araştırmalarda ketenin Lipid, Trigliserid ve Kolesterolü düşürdüğünü tespit etmişlerdir. (Age).
6) Prof.Dr. Schulz ve ekibi 20 Sağlıklı kişiye beş hafta sürede her gün hafif ezilmiş 45gr ketentohumu vermişler ve bu denemelerde sadece Thiocyanat (R-S-C=N) urinde artmıştır ve de bunun bir mahzurunun olmadığı tespit edilmiştir. (R.P.224)
Açıklama: Ketentohumu çok çeşitli maksatlar için kullanılmaktadır, bun-lardan en önemlisi bağırsak rahatsızlıklarına, özelikle bağırsak florasının bozulmasına karşı kullanılmasıdır. Ketentohumu bağırsak rahatsızlık¬larında akla ilk gelecek bitki olmalıdır, zira birçok özeliklere sahiptir, işte bunlardan bazıları:
1) Ketentohumu başta kabızlığa karşı kullanılır, fakat kabızlık (Peklik) diyince akla akut ve kronik kabızlık gelir. Akut kabızlık Sinameki ile hemen giderilebilir. Kronik Kabızlık ise bağırsak florasının çeşitli nedenlerle, içki, sigara, siyah çay, kimyasal ilaçlar, aşırı et ve et mamulleri ve de aşırı peynir çeşitlerinden yeme gibi yanlış beslenme ve alışkanlıklar nedeni ile bağırsakların bakteri dengesi (Bağırsak florası) bozulur. Bağırsak mukozası tahriş olarak aşırı derecede hassaslaşır buda kabızlık veya ishale neden olur. Böyle hassaslaşan ve tahriş olan Mide ve Bağırsakları kimyasal ilaçlarla tedavi etmek isterseniz uzun vadede vücudun mineral dengesi, vitamin dengesi ve bağırsak florası (Bağırsaktaki bakterilerin %97-98 faydalı bakteridir bunlar zamanla azalır ve zararlı olanlar çoğalır) bozulur. Bu nedenle tahriş olan, hassaslaşan ve florası bozulan bağırsaklar için en iyi ilaç ketentohumudur. Ketentohumunun birleşimindeki musilajlar sıvıları emerek bağırsaklarda ağır bir madde oluşturur ve bağırsakları hare-kete geçirir ve de yeniden düzenli gaita (Dışkı) yapmayı sağlar.
2) Bağırsak florasını yeniden yenileyebilen, dengeleye bilen en önemli bitkisel ilaç ketentohumudur. Bu nedenle bağırsakların 3-4ay süren bir ketentohumu kürü yapmaları sağlıkları için çok önemlidir. Tahriş olmuş ve hassaslaşmış bağırsaklar ve bağırsak florası için keten¬tohumu ilk akla gelen tedavi metodu olmaktadır.
3) Son yapılan araştırmalarda ketentohumunun sadece kabızlık ve ishale karşı değil aynı zamanda hassaslaşma ve tahriş sonucu ortaya çıkan mide ve bağırsak ağrıları, kramplar, şişkinlik, hazımsızlık, ekşi¬me, yanma, basınç, iştahsızlık, kusma ve bulantı gibi rahatsızlık¬larında iyileştirdiği tespit edilmiştir.
4) Ketentohumundaki lignan türevlerinin bağırsaklardaki kanserli urla¬rını dağılmasını ve büyümesini önlediği belgelenmiştir.
5) Siyanür asitlerin çözülerek kana geçmesinin 4-5saat gibi bir zaman olması nedeni ile herhangi bir tehlike söz konusu olmadığı gibi bağır-sakları ve vücuda kuvvetlendirdiği ispatlanmıştır. 1969`da Härtling ve ekibi yaptıkları araştırmalarla siyanür asidin uzun bir zaman diliminde yavaş yavaş çözülmesi nedeni ile hiçbir tehlike söz konusu olmadığı ispatlamıştı. Günde 250-300gr dahi alınsa.
6) Bağırsaklardaki kokuşma ve mayalanmayı önler, bunu gaitasi (dış¬kısı) pis kokanlar Ketentohumunu aldıktan birkaç gün sonra farkederler.
7) Ketentohumunun birleşimindeki sabit yağ çörek tohumu, hodan tohumu ve ışıldak tohum yağlarındaki yüksek oranda bulunan sabit yağlara benzer ve doymamış yağ asitleri içerir. Bilindiği gibi doy¬mamış yağ asitleri nörodermatoz (Besin alerjisi kaşıntılı sulu Ekzema), astım, bronşitli astım, alerji, bahar nezlesi, ekzema ve bağırsak rahatsızlıklarına karşı kullanılır. Keten yağıda (Beziryağı) yüksek oranda doymamış yağ asitleri içerir.
8) Dr. Budwig`e göre sabahları 50 Yağsız teleme (Süt kesiği veya bazı yörelerde Ağız denilir) 2 Yemek kaşığı Ketentohumu (mümkünse taze ezilmiş) 1,5 Yemek kaşığı Ketenyağı (Beziryağı) ile karıştırılarak yenir. Buna ince doğranmış meyve, ceviz türleri, fındık ve balda karıştırılabilir. Yağlar Hayvansal yağlar ve bitkisel yağlar diye ikiye ayrılır ve hayvansal yağlar doymuş yağlar olduğundan bunlara ölü yağlarda denir. Bitkisel yağlar doymamış yağ asitlerinden meydana gelir, yüksek oranda aktiftir. Margarinler ise bitkisel yağlar olma¬larına rağmen sıkıştırılarak yapısı bozulduğundan yani cis-Form`dan trans-Forma (şekle) dönüştüğünden bunlarda ölü yağlardan sayılır, çünkü fonksiyonlarını kayıp ederler. Ölü yağlar (Hayvansal yağlar ve Margarinler) hücrelerin duvarlarını (membran) sertleştirerek içeri oksijen ve besin girmesini önler yani damarlar dokular ve organlarda yoğunlaşan ve depolanan ölü yağlar, mikroplar, bakteriler, virüsler ve mantarlar için en ideal beslenme merkezlerini oluşturur. Ölü yağların depolandığı yörelere oksijen girmez, böylece hücreler oksijensiz ve besinsiz kalır. Şişmanlar açlık hissederler, çünkü hücre duvarlarındaki ölü yağlar hücre membranını sertleştirir ve içeri besin ve oksijen girişi engellenir. Bronşitli ve astımlılarda havasızlık çekerler, çünkü kandaki oksijen hücrelerden içeri giremez. Beziryağı bitkisel yağlar içinde en kaliteli ve en yüksek oranda aktif yağlardır. Beziryağındaki doymamış yağ asitleri telemedeki kükürtlü Aminoasitlerle reaksiyona girerek yüksek değerli Liposlar (Lipid-Protein) meydana gelir. Liposlar ölü yağların yerine oksijen ve besin girmesini sağlar. Bu Küre 3-4 ay devam edilirse kişi dinçleşir yağ birikintilerini atar, hastalıklara karşı bağışıklık (Immun) sistemi güçlenir ve zamanla hastalıklar, astım, bronşit, romatizma, yağ metabolizma bozukluğu (Et ve et mamulleri yiyince rahatsız olma) sindirim bozuklukları ve alerji yok olur.
Tesir şekli: Kandaki lipid, kolesterol, trigliserid ve şeker düşürücü, yük-sek tansiyon önleyici, antioksidatif (radikalleri yok edici), antibakteriyel ve enzimlerin oluşumunu sağlayıcı, avitaminoz (vitamin yetersizliği), mineral yetersizliği ve iltihapları ve mantarları yok edicidir.
Kullanılması:
a) Araştırmalara göre ketentohumu mide- bağırsak rahatsızlıklarında, hazımsızlık, ekşime, kusma, yanma, bulantı, kramplar, ağrılar, tıkan-ma, şişkinlik, bağırsak florasının bozulması ve lipid, trigliserid, koles-terol, şeker hastalığı (Kandaki Şekeri düşürür) aminoasit yetersizliği, vitaminsizlik, mineral yetersizliği ve kanserli urları eritmek için kullanılır veya Gökçek İksiri daha etkilidir.
b) Komisyon E nin 05.12.1984 tarih ve 228 Nolu Monografi bildirisine göre sürekli kabızlık (müzmin Kabızlık) nedeniyle alınan kimyasal ilaçlardan tahrip olan kalınbağırsak, kolon irrtibality, hassaslaşması, bağırsak divertikülü (Bağırsak kasının içine kese şeklinde girmesi) gastrit ve enterit (İnce bağırsak iltihaplanması) karşı ketentohumu kullanılır. Haricen ise iltihaplı yaralara lapası sarılır.
c) Halk arasında Mide, bağırsak, mesane ve böbrek kanamaları ve nez-leleri, apse, çıban, kuru ekzema, bronşit, astım, akciğer iltihaplan-ması, yutak iltihaplanması, öksürük ve nezleye karşıda kullanılır.
Çay:
1) Şayet mide- bağırsak iltihapları, kramplar, ağrılar, hazımsızlık, ekşi-me, şişkinlik, yanma gibi rahatsızlıklara karşı kullanılacak ise 2-4Kahve kaşığı hafif ezilmiş ketentohumunun üzerine 300ml kaynar su ilave edilir 5-10dk bekledikten sonra içilir.
2) Eğer kabızlık (Peklik), ishal, hazımsızlık ve sindirim zafiyetine karşı kullanılarak ise iki yemek kaşığı ketentohumu yutulur ve üzerinde 300-600ml süt, meyve suyu veya bal şerbeti içilir. Kabız olanların mut¬laka tohumlarını hafif ezerek veya ezmeden yemekten ve kah-valtıdan sonra yutması gerekir. Şayet çayı kabızlığa karşı kullanılacak olur ise tohumlar sıvı emerek şiştiğinden bağırsaklarda sıvı emici özeliğini kaybeder. Bu nedenle kabızlığa karşı sadece kuru olarak alınır.
3) 1-2Yemek kaşığı Ketentohumu 300-500ml soğuk suya konur ve ya¬vaş yavaş ısıtılır. 15-20dk sonra süzülür ve Lapa yenir. Lapa genellikle araştırmalarda kullanılan bir metottur.
Çay Harmanları;
Gökçek Mesane nezlesine karşı çay;
>20 gr Ayı züzümü yaprağı
>20 gr Selam otu kökü
>20 gr Keten tohumu
>20 gr Taş anason kökü
>20 gr Mısır püskülü
Gökçek Alman Kodeksi Öksürük hafifletici çayı;
>20 gr Hatmi kökü
>20 gr Ebe gömeci yaprağı
>20 gr Kokulu yonca otu
>20 gr Papatya çiçeği
>20 gr Keten tohumu
Gökçek Böbrek ve mesane kanaması çayı;
>30 gr Keten tohumu
>30 gr Beşparmak kökü
>20 gr Çobançantası otu
>10 gr Kılıç otu
>10 gr Ayı üzümü yaprağı
Gökçek İshal çayı;
>30 gr Keten tohumu
>30 gr Hatmi kökü
>20 gr Karakafes kökü
>20 gr Beşparmak kökü
Gökçek Mide ve bağırsak kanamasına çay;
>40 gr Keten tohumu
>30 gr Papatya çiçeği
>20 gr Beşparmak kökü
>10 gr Çobançantası otu
Gökçek Kuru ve yırtıcı öksürük çayı;
>20 gr Keten tohumu
>20 gr Papatya çiçeği
>20 gr Hatmi kökü
>20 gr Hatmi yaprağı
>10 gr Ebe gömeci yaprağı
>10 gr Sinirli ot
Beziryağı (Ketenyağı): Ketentohumu soğuk baskı ile sıkılarak veya sıcak baskı ile sıkılarak yağı çıkarılır. Soğuk baskı ile elde edilen yağ daha kalitelidir ve buna İngiliz beziryağı denir. Sıcak baskı ile sıkılarak elde edilen yağa ise Türk beziryağı denir. Bir kısım Beziryağı bir kısım kireç suyu ile bir şişede karıştırılarak Liniment adı ile anılan Merhem elde edilir. Bu Merhemle Yanık olan yerlere sürülür ise ağrıları dindirir ve deri hastalıklarında kullanılır ise deriyi iyileştirir. Fakat günümüzde bu tür rahatsızlıklara karşı daha etkili ilaçlar olduğundan bu maksatla pek kullanılmaz. Beziryağı eskiden evlerde kızartmalarda da kullanılmıştır, fakat kokusu nedeni ile artık Kızartmalık yağ olarak da kullanıl¬ma¬mak-tadır. Günümüzde genellikle Yağlıboya, deri, boya, kağıt, Yemek yağı ve Sabun yapımında kullanılmaktadır.
Kataplazma (Keten sargı): Ketentohumları sıkıldıktan sonra geri kalan kısma küspe adı verilir. Ketentohumu öğütüldükten sonra kurutulur ve tozu (unu) elde edilir. Ketentohumunun sıcak su ile lapası yapılarak sade veya hardal unu ile birlikte göğse ince bir tabaka halinde sürülür ve sarılır ise göğsü yumuşatır.
Keten ipi: Keten kapsülleri yarıldıktan sonra özel bir tarakla taranır. Su ile veya mekanik olarak ipliklen ayrılarak belli işlemlerden geçtikten sonra keten ipliği elde edilir. Keten ipliği tekstil sanayinde ve tıbbi iplik yap¬mada kullanılır, özellikle yaz aylarında ketenli pantolon ve gömlek giyilir ise serin tutar.
Yan tesirleri: Ketentohumunun bilinen bir yan tesiri yoktur, fakat bağırsak düğümlenmesi ve yemek borusu iltihaplanmasında kullanılmaz.