Ağaç | 5-20m | 1-12 Aylar | Ça,Ho,Na | Kabuğu | Zehirli
Kınakına, Chinarinde, Cinchona pubescens VAHL
Kırmızı Kınakına Syn: Cinchona cordifolia MUTIS ex HUMB
Şifalı Kınakına Cinchona sucirubra PAVON ex KLDTSCH
Familyası: Kökboyagillerden, Rötegewâchse, Rubiaceae
Drugları: Kınakına kabuğu; Cinchonae cortex
Kınakınanın kabukları çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş: Kınakına kökboyagillerin alt grubu olan Cinchonaidgillerden olup bu gruba takriben 50 civarında Kınakına dahildir. Tıbbi maksatla kullanılan Kınakına türleri iki türdür ve diğerleri pek kullanılmaz. Bunlardan en çok Kırmızı veya Şifalı Kınakına olarak bilinen Cinchona pubescens türü en çok kullanılan türdür. Bunun haricinde Sarı Kınakına; Cinchona officinalis (C. Calisaya) bu tür genellikle ilaç fabrikaları tarafından Chinin (kinin) elde etmek için kullanılır. Bizi burada daha çok Kırmızı Kınakına ilgilendirmektedir. O nedenle sadece bu türü inceleyeceğiz. İlk olarak İspanyolların Peru kraliçesi Anna Cinchon sıtmaya yakalanır ve Kınakına kabuğu ile iyileşir. Bunun üzerine onun adı bitkiye verilir. China (kına) Güney Amerika Kızılderilileri arasında kabuk anlamında kullanılan keli-medir. Kınakınanın zamanla Peru, Ekvator, Bolivya gibi ülkelerde aşırı tüketimi sonucu yok olma nedeniyle Hollandalılar tarafından Doğu Hint adaları ve bugünkü Endonezya adaları ve Malezyada yetiştirilir. Günü-müzde Kongo en çok Kınakına üreten ve satan ülkedir.
Botanik: 5-20 m boyunda gövde 15-35 cm çapında taç yuvarlakça, gövdenin kabuğu kırmızımsı bu nedenle kırmızı Kınakına diye de anılır. Yaprakları 15-40 cm uzunluğunda 10-25 cm eninde eliptik veya yumurta şeklinde kenarları bütün, ortada derin damar ve ondan sağlı sollu ayrılan yay gibi yan damarlardan oluşur. Sap 5-10 cm uzunluğunda yaprakların üstü koyu yeşil ve tüysüz, alt yüzeyi tüylü ve eski yaprakları esmer veya kırmızı bir renk alır. Çiçekleri dalların uç kısmında topluca bir arada bulunur. Çiçek sapı 20-30 cm uzunluğunda ve her sapta yine çatal¬laşarak 4-8 çiçek demeti bulundurur. Her çiçek demetinde 10-20 adet çi¬çek bulunur. Taç yapraklarının gerisi zurna şeklinde 1-15 cm uzunlu¬ğunda uç kısmı 5 parçalı yıldız şeklinde beyazımsı pembe renkte üzeri çok narin tüylerle bezenmiştir.
Yetiştirilmesi: Botanik bahçelerde yetiştirildiği gibi ev ve bürolarda da süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Hasat zamanı: Kınakına ağacı genellikle 8 yaşından itibaren yerden biraz yukarıdan kesilir. Geri kalan kütükten çıkan şıvgınlarının kabukları birkaç yıl sonra soyularak işlenebilir hale gelir. Kınakına kabuğugüneşte kurutulduktan sonra suni olarak 65-70 derece sıcaklıkta kurutulurlar. Şayet ısı 70 dereceyi geçer ise birleşimindeki alkaloitler bozulabilir.
Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Alkaloitler %4-14 oranında olup bunlar ya organik asitlere veya tanenlerle bulunur ve suda veya eksre ile ayrılırlar. Alkaloitlerin en önemlileri %1-4 Chinin (kinin) Cinchonidin %1-5 Cinchonin %1-3 ve Chinidin (β-Chinin) %0,01-0,5 oranında bulunur. Ayrıca 30 civarında çok az oranda bu alkaloitlerin türevlerinden içerir.
b) Acı maddeler bunlar Triterpenenmonoglikozitler;Chinovaasit-3-Chinovasit, Chinovaasit-3-glikozit ve Cincholasit-3-Chinovasit ten oluşur.
c) Tanenler %3-8 oranında ayrıca Cinchonainler (Flavonitler) Epicatechinler ve Proanthocyanidinler olmak üzere iki gruba ayrılır ve asitlerden kahve asidi ile Chino asidi içerir.
Tesir şekli: Ateş düşürücü, ağrı kesici, iştah açıcı, mide salgılarını artırıcı, vücudu kuvvetlendirici, kalp çalışmasını kuvvetlendirici, bulaşıcı hastalıkları önleyici ve krampları çözücüdür.
Araştırmalar: Homeopatinin kurucusu S.Hahnemann (1790da) Kınakına tentürü ile ilk geniş çaplı araştırmayı yapmış ve onu Walker, Jörg, Allen ve Wesselhoeft takip etmiştir. Bu araştırmalar 100-200 yıl önce yapılmıştır. Chininin sentetik olarak elde edilmeye başlanması ile birlikte çalışmalar daha çok Chinin üzerinde yoğunlaşmıştır.
Kullanılması:
a) Komisyon Enin Monografisine göre;Alman Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan Kommission E 22 a.Nolu ve 01.02.1990 tarihli bildirisinde Kınakınanın iştahsızlık, sindirim bozukluklarından;şişkinlik ve hazımsız¬lığa karşı kullanılabileceği bildirilmiştir. Halk arasında ve Homeopatide ise Kınakına kabuğundan elde edilen tentür ve natürel ilaçlar başta zafi¬yet yani dermansızlık ve halsizlik gibi durumlarda vücudu kuvvetlendirici ve dinçleştirici olarak nevralji, sıtma, grip, bulaşıcı hastalıklar, mide asidi yetmezliği, iştahsızlık, kalp ağrıları, kalp çarpıntısı gibi hallerde kullanılır. Ayrıca Kınakına kabuğundaki alkaloit¬lerden başta Chinin sentetik olarak da elde edilmekte ve sıtma, grip, bulaşıcı hastalıklar ve kalp rahatsızlıklarına karşı da kullanılmak¬ta¬dır. Chinin günde toplam olarak alınacak miktar 1 gr mı geçmemelidir. Günde 3-4 defa 0,2-0,3 gr alınır.
Çayı: Kınakına kabuğu ince kıyılarak 1 gr demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilir ve 15-20 dk demlenmesi beklendikten sonra süzülerek içilir. Günde toplam olarak en fazla 3 gr Kınakına kabu¬ğu veya tozundan çay yapılabilir. Yani 3 defa 1 gr alabilir, zira fazlası zararlıdır. Fakat Kınakınanın çayı pek içilmemekle zira dozajın aşılması halinde zehirlenme söz konusu olabilir. Bu nedenle genellikle tentürü veya natürel ilacı kullanılır.
Hazırlanışı: Kınakına kabuklarından 50 gr ince ince kıyıldıktan sonra bir bir şişeye konur ve üzerine 500 ml %70 lik Etanol ilave edilir. Şişe güneş ışıklarından uzakta muhafaza edilir. İki günde bir çalkalanır ve 4-6 hafta sonra süzülerek Homeopatide <<China>> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-4 defa 10-15 damla alınır.
Hastalığın belirtisi (semptomları): Sinir sisteminin aşırı duyarlı ol¬ması; soğuğa ve hava cereyanına karşı aşırı duyarlılık, ruhi ve organik aşırı duyarlılık, vücut sıvılarının (kan,ter, ishal ve kusma) azalması ile ortaya çıkan halsizlik, dermansızlık ve zafiyet,el ve ayakların soğuğa karşı aşırı duyarlı olması, süt meyve ve yağlı yiyecekleri hazmedememe gibi belirtiler Kınakına kullanılması gerektiğine işarettir.
Yan tesirleri: Kınakına kabuğu tarife uyulduğunda yan tesiri yoktur. Fakat saf Chinin ve Chinidin uygun dozajda kullanılmadığı takdirde zehir-lenmelere sebep olabilir. Kınakına bazı kişilerde deride alerjiye sebep olabilir. Alerjik olanların kullanmaması gerekir.