Öztürk, “Hava kirliliği arttıkça insilün direnci ve hipertansiyon zirve noktasına ulaşıyor. Kirli havanın kilo aldıracağı fikri çok gülünç gelebilir. Ancak bazı çalışmalar bu durumun mümkün olabileceğini ortaya koymuştur. Aynı besinleri tüketen ve aynı egzersizleri yapan iki kişinin belli bir süre sonra ölçümleri yapıldığında birinin diğerine göre daha çok kilo aldığı ve metabolizmasının evinin bulunduğu atmosfer nedeniyle bozulduğu gözlenmiştir. Egzos ve sigara dumanı, metabolizma hızını düşüren ve enflomasyona yol açan başlıca neden olarak düşünülmektedir. Kısa süreli etkileri minimal olsa da bir hayat boyu sürdüğünde ciddi hastalıklar için yeterli bir neden oluşturmaktadır” diye konuştu.
Laboratuvar fareleri ile yapılan bir çalışmada 10 hafta sonunda kirli havaya maruz kalan farelerin temiz havada kalan farelere göre akciğerlerinde daha fazla tahribat olduğu ve kilolarının daha çok arttığı gözlendiğini ifade eden Diyetisyen Doç. Dr. Barış Öztürk, şöyle konuştu:
“Ayrıca hava kirliliğine maruz kalan farelerin iç organlarındaki ve bel çevrelerindeki yağlanmanın da arttığı ve yapılan mikroskopik incelemelerde bu farelerin yağ hücrelerinin yüzde 20 oranında daha fazla genişlediği gözlenmiştir. Bununla birlikte insilüne karşı duyarlığının azaldığı ve hücre içine giren kandaki enerji sinyallerini algılayamadığı ortaya konmuştur. Hem hava kirliliği hem de sigara dumanına maruz kalan bebeklerin ve çocukların da aynı risk altında olduğunu belirten bilim insanları şehirdeki hava kirliğinin yanında evdeki sigara dumanından da korunmak gerektiğini vurguluyorlar.”