İki Yıllık | 0,3-1,5m | 5-9 Aylar | Ça,Ho,Na | Otu
Kokulu Yonca, Steinklee, Melilotus officinalis
Sarı yonca
Taş yoncası
Bal yoncası
Familyası: Kakla gillerden, Schmettelingsblütter,Fabaceae
Drugları: Kokulu Yonca otu:Melilotil Herba
Kokulu yoncanın otu yani yaprak, çiçek ve sürgünleri şifa maksatlı çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
Giriş: Sarı yoncanın Batı Avrupada Doğu Türkistana kadar çok geniş bir alanda yabani olarak yetişir, yetiştirilir ve de Amerikada kültür bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Kokulu yonca yüzlerce yonca türünden şifa maksadı ile kullanılan bir türdür. Beyaz çiçekli yonca da (M. Alba) kullanılırsa da o kadar yoğun değildir ve de kullanılış şekil ve tarzında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Bu nedenle sadece Kokulu yoncayı ele alacağız.
Botanik: Boyu 30-150 cmyi bulan bitki yukarılara doğrun oldukça sık çatallaşır. Kökleri derinlere giden kazık bir köke sahiptir. Yaprakları üç parçadan oluşur ve eliptik şekilde, kenarları hafif dişli veya kertikli, koyu yeşil renkli ve uzun saplıdır. Çiçekli dalların ucundaki yaprak diplerinden çıkan uzunca bir sap üzerinde ve başak görünümündedir. Başak veya salkım gibi sıkça dizilmiş olan çiçeklerinin kupa yaprakları çan şeklinde ve yeşil renkli, taç yaprakları kelebek şeklinde sarı renkte kupa yapraklardan 2-3 defa daha büyükçedir.
Yetiştirilmesi: Yol kenarları, duvar dipleri, taşlı, kumlu topraklarda yabani olarak yetişen Kokulu yonca Türkiyenin hemen her yöresinde yetiştirilebilir.
Hasat zamanı: Yaprak, çiçek ve sürgünleri toplanarak 35 derecenin altında kurutulur. Kuruturken çok dikkat edilmeli, havalı ve güneşli bir yerde kurutulmalıdır. Şayet iyi kurutulmaz ise küflenerek bozulabilir ve Dicumarol oluşur. Eğer tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kuru-tulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneşte kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır.
Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
a) Kumarin türevleri %0,4-1 arasında olup en önemlileri; Cumarin (5,6-Benzo-α-Pyron), Melilotin (3,4-dihydrocumarin), 7-Hydroxycumarin, 7-Glucuronlycumarin, Cumarasiti Unbelliferon, Scopoletin ve Melilotosid (Kumarasitglikozit). Bazı uzmanlar Sarı yoncanın Cumarin içermediğini Melilotosidin parçalanarak Kumariin ortaya çıktığını belirtmektedirler.
b) Flavonitler Quercetin; ve Kâmpferolglikozitler
c) Ayrıca; Zamk, Tanin, Saponinler, Eter yağları (%0,01) ve Kolin içerir.
Tesir şekli: Damarları büzücü ve kuvvetlendirici, iltihapları önleyici, yaraları iyileştirici, kan dolaşımını arttırıcı, lenfleri çalıştırıcı, ödemi önleyici özelliklere sahiptir.
Araştırmalar:
1) Földi ve ekibi 1962 ve 1965de fareler üzerinde yaptıkları araştırmalarda Cumarinin proteinleri parçalayan makrofajları (yiyiyci, öldürücü hücreler) harekete geçirmekte ve toplanan suyun yoğunlaşmasını önlemektedir. (PP.81)
2) ABDli Dr.G.W.Bowen 1851de sonraları Allen ve Huges en son olarak 1951de Müler-Touraine 23 doktor üzerinde deney yapmışlardır (LBH.II.28)
3) Yapılan araştırmalarda kılcal damarların direncini arttırdığı, kılcal damarların geçirgenliğini azalttığı ve lenf damarlarındaki akıntıyı hızlandırdığı tespit edilmiştir (PR5.92.25)
Kullanılması:
a) Araştırmlara göre kılcal damarlardaki kandolaşımını düzenlediği tesbit edilmiştir. Fakat daha çok araştrıma gerekmektedir.
b) Komisyon Enin 13.03.86 tarih ve 50 Nolu ve 13.03.90 tarihe ve de 50 Nolu Monografi yayınında Kokulu yonca ekstresinin kronik toplardamar zafiyeti, baldırlardaki ağrı ve ağırmış hissi, gece baldır krampları, baldır kaşıntıları ve baldır şişkinliklerine karşı kullanılır. Lenf akımının tıkanması, toplardamar iltihaplanması, tromboflebit (damar duvarlarına tutunmuş pıhtı ve iltihabı) ve basura karşı yardımcı olarak kullanılabileceği ifade edilmektedir.
c) Homeopatide; varis, damar tıkanması, basur, baş ağrısı (burun kanayınca iyileşiyorsa) kronik nezle ve burun deliklerinin kabuk bağlaması ve böbreksel nedenle yüksek tansiyona karşı kullanılır.
d) Halk arasında; ödem, şişkinlik (su toplama) ve varis gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır. Haricen yaralar, çıbanlar, baldırlarda açılan ve kapanmayan kötü yaralara lapası yapılır ve sarılır.
Açıklama: Kokulu yoncanın bileşimindeki maddelerle Atkestanesinin bileşimindeki maddeler farklı olmasına rağmen birbirine yakın etki ederler. Atkestanesinin çayı yapılmazken Kokulu yoncanın çayı yapılır ve de Atkestanesinin genellikle ekstre ve tentürü kullanılırken Kokulu yoncanın çayı, ekstresi ve tentürü kullanılır.
Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş ince kıyılmış Kokulu yonca otundan demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilir. 5-10 dk bekledikten sonra süzülerek içilir.
Çay Harmanları;
Gökçek Bana Varis çayı
>25 gr Kokulu yonca otu
>25 gr Hamamelis yaprağı
>20 gr Devedikeni tohumu
>20 gr Altınbaşak otu
>5 gr Arnika çiçek
>5 gr Sedef otu
Gökçek Bana Varis çayı
>25 gr Kokulu yonca otu
>25 gr Hama Melis yaprağı
>20 gr Altın başak otu
>20 gr Huş yaprağı
>10 gr Arnika çiçeği
Gökçek Öksürük yumuşatıcı çay;
>20 gr Hatmi yaprağı
>20 gr E. gömeci yaprağı
>20 gr Kokulu yonca otu
>20 gr Papatya çiçeği
>20 gr Keten tohumu
Gökçek Toplardamar çayı;
>25 gr Kokulu yonca otu
>25 gr Huş yaprağı
>20 gr K.hindiba otu+kökü
>20 gr Hamamelis yaprağı
>10 gr Arnika çiçeği
Gökçek Toplardamar çayı
>20 gr Altın başak otu
>20 gr Kokulu yonca otu
>20 gr Huş yaprağı
>20 gr K.hindiba otu+kökü
>20 gr Hamamelis yaprağı
Gökçek, uyuyamama, sinirlilik ve migren çayı
>25 gr Kılıç otu
>25 gr Acı yonca yaprağı
>25 gr Kokulu yonca
>25 gr Oğulotu
Homeopatide: Taze Kokulu yonca yaprak ve çiçeğinden 50 gr ince kıyıldıktan sonra bir şişeye konur ve üzerine %70lik 500 ml Etanol ilave edilir. Şişe iki günde bir çalkalanır. 4-6 hafta sonra süzülerek elde edilen tentüre Homeopatide <<Melilotus officinalis>> ismi ile anılır. Bu ten-türden günde 3-4 defa 15-20 damla 6-8 hafta süreyle alınır.
Hastalığın belirtisi (semptom):
1) Şayet baş ve göğse kan hücum ediyor, yüz kızarıyor ise
2) Burun , akciğer veya makat kanamasından sonra iyileşme görülüyorsa
3) El ve ayaklar soğuk ise ve oldukça halsiz, konsantre olamama durumu var ise
4) Hasta gergin, korkak, sabırsız, telaşlı ve öfkeliyse
5) Baş ağrısı alın çatlayacakmış gibi ise
6) Beyine kan hücumu nedeni ile ruhi anormallikler
Bu gibi hallerde K.yonca tentürü gereklidir.
Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur şayet tarife uyulur ise. Yalnız aşırı kullanılır ise baş ağrısı yapabilir. K.yonca kurutulurken küflenir ise ortaya zehirli olan Dicumarol (Dicumarin) çıkar ve o zaman zehir-lenmelere neden olabilir.