Funda | 1-5m | 6-8 Aylar | Ça,Ho,Na | Meyve Kabuğu ve Tohumu
Kuşburnu, Hagebutte, Rosa canina L.
İtburnu
Gül burnu
Gül elması
Yaban gülü
Köpek gülü
Familyası: Gülgillerden, Rosengewâchse, Rosaceae
Drugları: Kuşburnu meyve kabuğu: Cynosbati fructus
Kuşburnu meyvesi ve tohumu: Cynosbati fructus cum semine
Kuşburnu tohumu: Cynosbati semen
Kuşburnu meyve kabuğu bazen sade bazen tohumuyla birlikte çay ve natürel ilacı yapılır. Reçeli sadece meyve kabuğundan yapılır.
Giriş: Gülgiller takriben 7000 alt türü olan en kalabalık bitki ailesidir. Kuş-burnunun en çok kullanılan ve bilinen türleri İtburnu, Gül burnu veya Köpek gülü olarak da bilinen Rosa canina, Dağ kuşburnu; Rosa alpina ve Sarkık kuşburnu; Rosa pendulinayı sayabiliriz. Eskiden Osmanlı ve Selçuklular tarafından bilinen ve kullanılan Kuşburnu Avrupada 18. yy.dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Botanik: Boyu genellikle 1-205 m nadiren 5 m olan çalı şeklindeki kü¬çük ağaççık olup, asıl vatanının Türkiye olduğu ve buradan dünyanın bütün yörelerine zaman içinde yayıldığı tahmin edilmektedir. Günü¬müzde Batı Avrupadan Doğu Türkistana kadar çok geniş bir alana ve Kuzey Amerikaya kadar yayılmıştır. Bitki yol kenarları, meralar, çimenlikler, or-man kenarları ve tepeliklerde yabani olarak yetişir. Türkiyenin Kara¬deniz, Marmara ve Doğu Anadolu bölgesinde daha çok, Ege ve İç Ana¬dolu bölgesinde ise seyrek olarak yetişir. genellikle çok sayıdaki gövde demet şeklinde yerden çıkar, yükselir ve çevresine sarkar, üzeri sarımsı veya esmer dikenlerle bezenmiştir. Eski dal ve gövdeler esmer, taze sürgünleri ise açık yeşil renktedir. Yaprakları tekli 5-7 kanattan meydana gelir ve 2-3 çifti karşılıklı ve de sonda bir tek bulunur. Kanat yaprakları oval şekilde, kenarları dişli, ortada ana bir damar ve ondan yanlara yan damarlara sahiptir ve kısa saplıdır. Çiçekleri kalp şeklinde beyazımsı pem¬be veya pembe renkte, beş adet taç yapraktan meydana gelir ve 20-30 adet döllenme tozluğu bulunur ve bu döllenme tozluklarının to¬puzcukları bazen pembemsi, bazen de esmer renktedir ve de ortada sarımsı bir göbek bulunur. Meyveleri koyu kırmızı renkte oval veya yu¬murta şeklinde, koyu kırmızı renkte 0,5-1,5 cm eninde 1-2,5 cm uzunlu¬ğunda etli bir kabuğu ve içinde tüylü sert sarımtırak beyaz tohumlar bulunur.
Yetiştirilmesi: Türkiyenin hemen her bölgesinde rahatlıkla yetiştirile¬bilir ve özel bir bakıma ihtiyaç yoktur.
Hasat zamanı: Eylül ve Ekim aylarında toplanan meyveleri, güneşli, kuru ve havadar yerlerde iyice yıkandıktan sonra kurutulur. Suni olarak önce 30 dk 75-80°de ve bunu takriben dışarıda güneşli havada kuru¬tu¬lur. Bazı ülkelerde Kuşburnu çekirdeğinden Kuşburnu Çekirdek yağı (Kuşburnu yağı) elde edilir.
Kuşburnu Çekirdek yağındaki (Kuşburnu yağı) önemli maddeler;
1) C vitamini ortalama 100 gr da 1550 mg
2) E vitamini başta olmak üzere B1,B2,B6,B3 (Niacin) vitaminleri, K ve P (Rutin) vitamini ve β-Carotin (Provitamin A)
3) Minerallerden; Potasyum, Magnezyum, Sodyum, Silisikasit, Demir, Fosfor
4) Doymamış yağ asitleri %33 α-Linolenasit, %43 Linolasit ayrıca Palmitinasit, Palmitoleinasit, Stearinasit, Oleikasit, Arahidonasit, Eicosenasit ve Behenasit içerir. (geniş bilgi için çörek, hodan veya ışıldaka bak)(NH.1.02.42)
5) Tanin, pektin, şeker ve meyve asitleri (malikasit, sitrikasit, fosforikasit) içerir.
Kullanılması: Kuşburnu Çekirdek yağı veya kısaca Kuşburnu yağı kalite bakımından çörek, hodan ve ışıldak yağlarından da üstündür. Fakat henüz Kuşburnu yağı ile ilgili yeterince araştırma yapılmamıştır. Bilindiği gibi çörek, hodan ve ışıldak yağları başta Nerodermatoz (besin alerjisinin sebep olduğu kaşıntılı ve sulu ekzama) PMSye (permensturel syndrom) karşı etkili oldukları, özellikle de çörek yağının her türlü alerjiye karşı etkili olduğu bilinmektedir. Kuşburnu yağının da aynı etkiye sahip olduğu kanaatindeyim. Fakat geniş çaplı klinik araştırmalarının neticelerini bek-lemek gerekmektedir.
Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz;
1) Meyvesinde çok yüksek oranda C vitamini içerir. Bu oran bitkinin yetiştiği yöreye ve iklim şartlarına göre değişirse de %0,5-2 arasında değişebilir. Fakat ortalama %1,25 oranındadır (yani ortalama 1250 mg). Mesela 100 gr Kuşburnu 500-2000 mg C vitamini içerebilirken portakal veya limon 40-100 mg içerir.
2) Carotinoitler; Rubixanthinler, Lycopin ve β-Carotin (Provitamin A)
3) Diğer vitaminlerden E,B1,B2 ve Niacin
4) Meyve asitleri %8-10 arasında olup en önemlileri sitrikasit ve malikasittir.
5) Minerallerden; Potasyumda 100 gr da 500 mg gibi çok yüksek orandadır. Demir, Magnezyum, Sodyum ve Fosfor içerir. ayrıca %20-25 meyve şekeri, %15-25 Pektin, %3-5 Protein ve %0,5-1 yağlar içerir.
Tesir şekli: C vitamini ihtiyacını giderici, idrar artırıcı, antiskorbüt (C vitamini yetersizliği ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Belirtisi diş etleri iltihaplanır, kanar, morarır ve dişler sallanır) hafif müshil yapıcı ve damarları büzücüdür.
Araştırmalar:
1) Üşütme ve bulaşıcı grip hastalıkları sırasında vücudun C vitaminine olan ihtiyacı oldukça fazla olmaktadır. Çünkü bakteri ve virüsleri yi-yerek zararsız hale getiren fagosit (Phagozytoz) ve İnterferon üretimi için C vitaminine ihtiyacı aşırı artmaktadır. Nobel ödülü kazanan L. Pauling 2-4 saatte bir 4,5-7,5 gr C vitaminine ihtiyaç ol¬du¬ğunu, bunun belli bir süre (3-4 gün) tekrar 0,5-1 gr a düşürüle¬bilineceğini ifade etmektedir. Aynı görüşü F.C.Klenner ve I.Stonede savun¬maktadır.
2) Sürekli stresli bir hayat yaşayanlarda ve aşırı zihinsel çalışanlarda görülen dermansızlık veya çeşitli virüslerin salgını sonucu hastada normal Kortizol seviyesi düşer ve bu hemen engellenmez ise kişi kronik yorgunluk Chronic-Fatigue-Syndrom=CFS yakalanabilir.işte C vitamini böbrek üstü bezlerinin yeniden düzenli hormon üretmesini sağlayarak kişiyi yeniden sağlığına kavuşturur (Nhp.2.96.219). en çok C vitamini Kuşburnunda olduğuna göre Kuşburnu çay, natürel ilaç ve reçeline devam edilir.
Kullanılması:
a) Araştırmalara göre Kuşburnu başta bulaşıcı hastalıklardan grip, üşüt-me hastalıkları, dermansızlık, yorgunluk, mide-bağırsak rahatsızlıkları (gastrit, Enterit) ve C vitamini yetersizliğine karşı kullanılır.
b) Komisyon E 164 Nolu ve 01.09.90 tarihli, Kuşburnu meyve kabuğu üzerine monografisini yayınlamıştır. Buna göre kuşburnu meyve ka-buğu başta; üşütme hastalıkları, gripli enfeksiyon ve diğer enfek¬siyon hastalıklarına karşı, vücudun bağışıklık sistemini (immün sis¬temi) kuvvetlendirmek için, idrar yolları rahatsızlıkları, ödem, roma¬tizma rahatsızlıkları, mide-bağırsak ve safradaki rahatsızlıklara karşı kullanılır. meyve kabuğu ve tohumları bir arada kullanıldığında gastrit, ülser, siyatik, akciüer rahatsızlıkları gibi daha birçok hastalığa da yukarıdaki rahatsızlıklara ilaveten etki ettiği ifade edilmektedir. Kuşburnu kökünün çayının Basuru iyileştirdiği yapılan gözlemlerle tespit edilmiştir.
Çayı: İki kahve kaşığı kurutulmuş ve ince kıyılmış kuşburnu kabuğunu (tohumda ilave edilebilir) demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilir ve 5-10 dk demlenmesi beklendikten sonra süzülerek içilir. (Şayet 5-10 dk kaynatılır ise daha çok C vitamini elde edilir).
Çay Harmanları;
Şurubu: Kuşburnu şurubu eskiden Osmanlının meşhur şuruplarından birini teşkil ederdi, fakat zamanla unutuldu. Günümüzde değerinin an-laşılması ile yeniden şurubu, reçeli, çay harmanları ve de natürel ilaçları yapılamaya başlanmıştır.
Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur fakat aylarca (4 aydan fazla) sürekli içilirse bazı kişilerde deride kaşıntı yapabilir şayet ara verilirse kaşıntı da geçer.