Denizli Devlet Hastanesi fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Özcan Alaca, uzun süre masabaşında çalışmak zorunda kalanların, bel ve boyun fıtığı…
Denizli Devlet Hastanesi fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Özcan Alaca, uzun süre masabaşında çalışmak zorunda kalanların, bel ve boyun fıtığı riski altında olduğunu söyledi. Teknolojinin hızlı gelişmesiyle ofis tarzı masabaşı çalışanların arttığını, devamlı oturmanın ise özellikle kemiklerin zayıflaması, kan damarlarının daralması ve kasların şeklinin bozulması gibi rahatsızlıkmlara yol açtığını ifade eden Alaca, omurga kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen kıkırdağımsı dokunun, dejenerasyona uğrayıp bozularak, omurilik ve omurilikten çıkan sinir köklerine baskı yapması sonucu bel ve boyun fıtıklarının oluştuğunu belirtti.
Uzm. Dr. Alaca, “Modern yaşam ve teknoloji, uzun çalışma saatlerini de beraberinde getiriyor. Yoğun çalışma hayatı, bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, uzun süre ayakta veya oturarak çalışma gibi nedenlerle bel ve boyun ağrılarından şikayet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’de sakatlık yükü sıralamasında kas iskelet sistemi hastalıkları üçüncü sırada, bel ağrısı dokuzuncu sırada yer almaktadır. Çalışma hayatında bu rahatsızlıklar yaşam kalitesini, çalışanların iş verimini ve işe devamlılığını olumsuz yönde etkilemektedir. Oturarak çalışırken gövde, boyun ve omuz kasları uzun süre sabit pozisyonda kalır ve bu durum, kaslara kan akımını azaltarak kasları besleyen kan damarlarını daraltır ve yetersiz kan dolaşımına sebep olur. Büro çalışanlarının, sürekli oturmaları sonucu maruz kaldığı en yaygın sağlık sorunları kan dolaşımının azalması ve hareketsizliğe bağlı olarak boyun ve bel fıtığı, diz, omuz, dirsek, el bileği tendon iltihabı ya da zedelenmesi, el ve parmak uyuşması, kas ağrıları ve tüm vücutta yaygın ağrı meydana gelmesidir. Ayrıca yanlış oturma, çalışanlarda kötü vücut pozisyonlarına neden olur.” dedi.
MASABAŞINDA OTURURKEN DİKKAT EDİLECEKLER
Oturarak çalışmanın, ayakta çalışmaya göre daha avantajlı görüldüğünü ancak bazı ergonomik kuralları olduğunu ifade eden Alaca, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: “Öncelikle yapılması gereken, doğru oturma pozisyonunu bulmak. Yanlış oturma pozisyonları bel ve sırt ağrılarını da tetikleyerek, ileride tedavisi zor sağlık sorunlarına yol açabilir. Ofisteki çalışma masasında, öncelikle bel bölgesini destekleyen ergonomik bir sandalyede oturmak gerekiyor. Yumuşak, derin ve çukur koltuklar, omurga için çok zararlı. Bunların yerine kol koyma yeri olan, bel bölgesini destekleyici yapıda ve sırt yüksekliği en az omuz hizasında olan ve ofis için tasarlanmış sandalyelerden kullanılmalı. Dik oturulduğunda ekran tepe noktası, göz seviyesinde olmalıdır. Kişi eğer masada oturduğunda aşağı veya yukarı doğru bakmak zorunda kalıyorsa monitör yüksekliğini iyi ayarlamalı. Klavye kullanırken bileklerin sabit bir noktaya dayanması ve burada uzun süre kalması, sinirsel yaralanmalara ve karpal tünel sendromuna neden olur. Bu yüzden klavyede yazı yazarken bileklerin altına yumuşak destekler koyulabilir. Bileklerin dirsek hizasından hafif aşağıda olmasına dikkat edilmelidir. Eğilmek gerektiğinde belden eğilmek, uzun süre sabit pozisyonda kalan beli zorlayacaktır. Bunun için kalkıp çömelir şekilde eğilmek daha doğrudur, çünkü sürekli oturur pozisyondayken bel kasları tembelleştiğinden, ani hareketler yapıldığında bel fıtığı olma riski yüksektir.”
Oturarak çalışanların günlük yapabileceği bazı kolay egzersizler olduğunu belirten Özcan Alaca, “Her yarım saatte 30-60 saniyelik gerilme egzersizleri, eklem hareket açıklığı egzersizleri kan dolaşımını düzenler, belirli bir pozisyonda uzun süre oturmaktan doğan rahatsızlığı azaltır, verimliliği arttırır ve hata yapmayı önler. İşe, telefonda konuşurken ayağa kalkmak ve masa etrafında ufak turlar atmakla başlanabilir. Her yarım saatte bir ofis içinde tur atmak, su içmeye gitmek de sandalyede sabit oturmayı engeller. Masada otururken ayakları oynatmak, öğle arasına çıkarken veya toplantıya giderken asansör yerine merdivenleri kullanmak hareketsizliği azaltacaktır. Bilekleri korumak için kollar öne doğru uzatılmalı, parmakların araları açık tutularak koldan öne doğru olabildiğince itilmelidir. Sık sık avuç kapatıp açılmalıdır. El ve bileklerdeki bu hareketler, dolaşımı düzenleyecektir. Masabaşındayken boynu hareket ettirmek de ihmal edilmemelidir.” şeklinde konuştu.