Kadınların en çok korktuğu kanser türlerinden olan meme kanseri, her yıl binlerce kadının yaşamı yitirmesine neden oluyor. Kadınlarda görülen kanser türleri arasında birinci sırada yer alan meme kanseri, her 8 kadından birini yakalıyor. Türkiye’de görülme sıklığı yüksek meme kanseri hakkında bilgi veren Meme Cerrahi Kliniği Direktörü Op. Dr. Adil Aydemir, bu kanser türünde korunmak için sağlıklı beslenmeden spora, çocuk sahibi olmaktan emzirmeye, sigara kullanımından alkol tüketimine kadar birçok hususun etkili olduğunu belirterek şunları söyledi:
Sağlıklı beslenme çok önemli
“Gelişen tetkik ve tedavi yöntemleriyle kanser tedavisinde başarı oranı arttı. Tedavi sırasındaki beslenmenin aslında sağlıklı beslenmeden bir farkı yoktur. Sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli ve tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmakta kanser riskinde çok önemli bir faktördür. Haftada 3 gün 45 dakikalık yürüyüş bile düzenli hareket sayılabilir. Bu da meme kanseri riskinden korunmada yüzde 10 oranında etkilidir. İdeal kiloda kalmak kanser riskini yüzde 30 azaltabilir. Kilo alındıysa bile alınanın yüzde 10’nu vermek kanser riskini düşürmektedir.”
Alkol tüketimi riski artırıyor
“Adet yaşı başladıktan sonra ilk doğuma kadar geçen zaman zarfında alkol tüketiminin ortadan kaldırılmasının tek başına kanser riskini yüzde 3 azaltıyor. Genç kızların erken dönemde kadınlık hormonlarına maruz kalması meme kanserinde büyük bir etkendir. Gençlerin erken yaşta kadınlık hormonlarına maruz kalması ise dengesiz beslenmeden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra çocuk sahibi olmak ve emzirmek meme kanseri riskini azaltıyor. Meme kanserlerine yakalanan kişilerin 4’te 1’i ise menopoz öncesi kadınlarda oluyor. Bu sebeple meme kanserinde korunmanın yaşı çok daha küçük yaşlara çekildi.”
Sağlıklı beslenme çok önemli
“Gelişen tetkik ve tedavi yöntemleriyle kanser tedavisinde başarı oranı arttı. Tedavi sırasındaki beslenmenin aslında sağlıklı beslenmeden bir farkı yoktur. Sebze ve meyve tüketimine özen gösterilmeli ve tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmakta kanser riskinde çok önemli bir faktördür. Haftada 3 gün 45 dakikalık yürüyüş bile düzenli hareket sayılabilir. Bu da meme kanseri riskinden korunmada yüzde 10 oranında etkilidir. İdeal kiloda kalmak kanser riskini yüzde 30 azaltabilir. Kilo alındıysa bile alınanın yüzde 10’nu vermek kanser riskini düşürmektedir.”
Alkol tüketimi riski artırıyor
“Adet yaşı başladıktan sonra ilk doğuma kadar geçen zaman zarfında alkol tüketiminin ortadan kaldırılmasının tek başına kanser riskini yüzde 3 azaltıyor. Genç kızların erken dönemde kadınlık hormonlarına maruz kalması meme kanserinde büyük bir etkendir. Gençlerin erken yaşta kadınlık hormonlarına maruz kalması ise dengesiz beslenmeden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra çocuk sahibi olmak ve emzirmek meme kanseri riskini azaltıyor. Meme kanserlerine yakalanan kişilerin 4’te 1’i ise menopoz öncesi kadınlarda oluyor. Bu sebeple meme kanserinde korunmanın yaşı çok daha küçük yaşlara çekildi.”
Meme kanseri nedir?
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun internet sitesinden verilen bilgilere göre, her 8 kadından biri meme kanseri olma riskiyle karşı karşıya. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen bir kanser türü. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabiliyor. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan “duktal” kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan “lobüler” kanserler de sık görülür. Meme kanseri oluşumunda genetik değişiklikler çok önemlidir. Ancak meme kanserlerinin sadece yüzde 7-9’luk bir kısmı ailesel geçişlidir.
Meme kanseri risk faktörleri nelerdir?
Kadın cinsiyet ve yaşlanma meme kanseri için en önemli risk faktörleridir. 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapanlarda, 18 yaş öncesinde ilk doğumunu yapanlara göre risk artmaktadır. İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.
Emzirmek riski azaltıyor
Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. En az bir yıl süreyle emzirmenin koruyucu etkisinin olduğunu gösteren verilerin yanı sıra herhangi bir etkisinin olmadığını iddia eden çalışmalar da mevcuttur.
Meme kanserinden korunma yöntemleri
Bazı risk faktörleri sizin kontrolünüz altındadır. Genel sağlık durumunuzu koruma amaçlı dengeli beslenme, zayıflama veya kilonuzu koruma, sigara içmeme, alkolü sınırlandırma, düzenli egzersiz gibi faaliyetlerde bulunabilirsiniz. Ancak bunlar riskinizi tamamen yok etmez. Bu nedenle meme kanserine yakalanmışsanız bu hiçbir şekilde sizin veya başkasının suçu değildir. Kendinizi suçlu hissetmek veya yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyleri veya kişileri suçlamanızın size bir faydası yoktur; tam aksine moralinizi yüksek tutmak tedavinizi de olumlu yönde etkileyecektir.
Meme kanseri belirtileri nelerdir?
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Daha nadir olarak memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.
Tanı koyma yöntemleri
Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırır. Erken tanı için üç temel yöntem uygulanabilir. Bunlar; evde kendi kendine yapılan meme kontrolleri, doktor tarafından yılda bir yapılan meme muayeneleri ve mamografi (meme röntgen filmi) olarak sayılabilir. Kadınların 20 yaşından sonraki dönemde, her ay kendi kendilerine muayene etmeleri gereklidir. Menopoz öncesi dönemde adetin başlangıcından sonraki 7-10. günlerde, menopoz sonrası dönemde ise her ayın aynı gününde muayene yapılmalıdır. Meme dokusu içerisinde herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde zamansa hiç vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekmektedir.