Ağaç | 3-6m | 6-9 Aylar | Ça,Şu | Meyvesi ve Kabuğu
Nar, Granataapfelbaum, Punica granatum
Familyası: Nargillerden, Granatabaumgewachse, Punicaceae
Drugları: Gövde kabuğu: Granati cortex
Kök kabuğu: Granati radix cortex
Meyve kabuğu: Garanti fructus cortex
Meyvesi: Garanti fructus
Narın Gövde, dal, kök ve ya Meyve kabuğunun çayı içilir, Meyvesi yenir, Şurupları ve ya reçelleri yapılır.
Giriş: Aslı vatanı Pakistan olduğu tahmin edilin buradan Hindistan, Çin, İran, Türkiye ve Akdeniz Ülkerlerine yayıldığı İspanyaya Endülüs devletinin kurulmasıyla birlikte MS. 8. yüzyılda geldiği bilinmektedir. Narın bilinen sadece iki türü vardır ve ikiside aynı şekilde kullanılır en yaygın olanı ve bilinen Punica granatumdur ve nadiren de Punica protopunica kullanır. Punica Kuzey Afrika da bir yörenin adıdır, buradan Avrupa ya yayıldığında bu adla anılır, granatum ise tohum anlamına gelir.
Botanik: Nar ağacı 3-6 m boyunda bazen bir çalı bazen de ağaç şek-lindedir ve genellikle subtropik iklimde yetişir.
Yaprakları 3-8 cm uzunluğunda, 1-3 cm genişliğinde oval ve uçlara doğru mızrak şeklinde, koyu yeşil renkli derimsi ve kenarları bütündür. Çiçeklerinin Taç yaprakları ters yumurta şeklinde uç kısmı küt 2-3 cm uzunluğunda 1-2 cm eninde, narin, koyu kırmızı 5-7 adet olabilir ve göbekte 18-25 adet döllenme tozluğu bulunur. Kupa yaprakları 5-8 adet gerisi kupa şeklinde uç kısımları 5-7 adet sivri üçgen şeklinde derimsi kiremit kırmızısı gerisindeki şişkinlik zamanla büyüyerek meyveye dönüşür. Meyveleri 5-10 cm çapında küre şeklinde içinde 6-9 adet ince zarla birbirinden ayrılan bölümlerden oluşmuş ve içi sulu tohumlarla doludur.
Yetiştirilmesi: Türkiyenin Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesini güne¬yinde rahatlıkla yetişir ve yetiştirilir. Eğer bölgelerde kışın sera ve ya odalara alınırsa oralarda da yetiştirilebilir.
Hasat Zamanı: Meyveleri Son baharda olgunlaşınca toplanır, Kabukları Mayıs Eylüle kadar toplanarak kurutulur ve özel kaplarda muhafaza edilir.
Birleşimi:
1) Gövde kabukları % 18-25 oranında Tanin, çok miktarda % 0,3-0,6 oranında Piperidinalkoloitler; Pseudopelletierin , Izo pelleritin ve metil pelletieirin içerir.
2) Kök kabukları % 20-27 Tanin, Alkoloitlerden; Izo Pelletierin, N-Metilizopelletierin, Pseudopelletierin, Hygrin ve Norhyrini sayabiliriz.
3) Meyve kabukları; % 22-28 Tanin bunların içinde; Punicalin (=Granatin D), Punucalagin (=Granatin C), Granatin A Granatin B ve Gallusasidi sayabiliriz. Flovonitlere; Izoquercitrin, Antosiyanglikozitlere; Cyamidin -3- glukozit, Pelargonidin -3- glukozit, Cyanidin -3,5- diglukozit, Pelargonidin -3,5, diglukozit.
Yaprakları; Tanin türlerinden; Granatin A, Granatin B, Corilagin,
Strictinin ve Punicafolin ile Triterpenlerden β- Sitosterol, Ursolasit ve Betulinasit.
Meyveleri;
1) % 7-20 Invertşeker (ham şeker), % 5-10 Şeker
2) Organik asitlerden; Borikasit, oksalikasit, Malikasit(Elma asidi) ve Punicinasit
3) Sterollerden, 8-sterol ve Östron.
4) Fenol karbonik asitlerden; Chlorogenasit, p-Kumarinasit, Prorocatechuasit ve Nehochlorogenasit.
5) Antosiganglikozitlerden; Cyamidin-3- glukozit, Cyanidin 3,5- diglukozit, Pelargonidin-3- glukozit, Pelargonidin-3,5- diglukozit, Delphinidin-3- glukozit, Delphinidin-3,5- diglukozit, Malvidin-3- glukozit ve Malvidin-3,5- diglukozit içerir.
Tesir şekli; Halk arasında kabukları bağırsak tenyalarını düşürücü ,ishali önleyici.
Kullanılması: Kabukları eskiden bağırsaktaki tenyalara karşı kullanıl-mıştır.
Çayı: Bağırsak tenyalarına karşı 50 gram kabuk 5-6 saat 500-600 ml suda bekletilir ve sonra hafif ateşte 250-300 ml su kalana kadar bekletilir ve süzülür suya şeker ve ya Bal katılarak içilir. Kabuklardaki (Gövde ve ya Kök) alkoloitler Tenyaların kaslarını uyuşturarak onları sersemletir ve tenyalar bağırsak mukazasını bırakarak serbest kalır. Bu halde yine kendiliğinden düşmez, onu düşürmek içi Hinç yağı ve ya suda eritilmiş İngiliz tuzu içmek gerekir.Halk arasında Nar meyvesinin Mide- Bağırsak, Karaciğer, Kalbe iyi geldiği ve cinsel gücü artırdığı söylenmektedir.
Yan Tesirleri: Bir defada 50 gram Kabuktan (Gövde,Dal ve Kök) içil¬mesi sağlığa zararlı olabilir. Bu nedenle Doktor bilgisi dahilinde kullanılması daha uygundur.