Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Üstün, gebeliğe obez girilmesi halinde annenin ve bebeğin risk altında olduğunu belirterek, “Obez gebeliklerde emzirmenin başlaması daha geç olmakta, emzirme süresi kısalmakta ve bebek ölümleri sıklığı da artmaktadır” dedi.
Üstün, obezitede en pratik hesaplama yönteminin “beden kitle indeksi” olduğuna işaret ederek, “Bu indeks, kişinin vücut ağırlığının, boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilen sayısal bir değerdir. Obezite, gebelik öncesi vücut kitle indeksinin 30 kg/m2 veya üzerinde olması olarak tanımlanmaktadır” ifadesini kullandı.
Obez kişilerde gebeliğe bağlı risklerin arttığını vurgulayan Üstün, şöyle konuştu:
“İndekste her 1 birimlik artışta gebeliğe bağlı şeker sıklığı yüzde 1 ve sezaryen doğum ihtimali yüzde 7 artar. Suni sancı başlaması, normal kilolu gebelere göre obez gebelerde daha yaygındır ve başarısızlığı konusunda çalışmalar gözlenmektedir. Her 5 birimlik artışta ise gebelik zehirlenmesi riski 2 katına çıkar. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarının yüzde 40 arttığı rapor edilmiştir. Sezaryende de bebeğin çıkarılmasına kadar geçen süre uzar, bin mililitre üzerinde kanama riski ve cilt enfeksiyonu, pıhtı atması riski artar. Obez gebeliklerde emzirmenin başlaması daha geç olmakta, emzirme süresi kısalmakta ve bebek ölümleri sıklığı da artmaktadır.”
“GEBELİK DÖNEMİNDE ZAYIFLAMAK DA SAKINCALI”
Üstün, obez gebelerde rutin doğum öncesi bakımın daha dikkatli yapılması gerektiğine dikkati çekti. Şeker taramasının erken dönemde gerçekleştirilmesini, diyet, egzersiz ve uygun kilo alımı için özen gösterilmesi gerektiğini aktaran Üstün, şunları kaydetti:
“Gebelik döneminde zayıflama programlarının uygulanması, gerek bebeği gerekse süt salınımını olumsuz yönde etkileyeceğinden sakıncalıdır. Önerilen gebelik öncesi dönemde uygun ağırlığa gelmektir. Ancak bu sağlanamadıysa gebeliğin başlangıcından itibaren annenin yanlış beslenme alışkanlıkları düzenlenmelidir ve emzirme desteklenmelidir.”