iftar ve sahur arasında geçen zamanda dikkat edilmesi gereken bazı noktalar mevcut. Gün boyu susuzluğu önlemek için yeterli miktarda sıvı almaya ve vücudu korumak için doğru besinleri seçmeye itina göstermek gerekiyor. bununla birlikte yüksek oranda yağ ve şeker içeren gıdalardan irak durarak kilonuzu da denetim altında tutmalısınız
Ramazan`da, iftar ile sahur içinde dengeli beslenerek vücudumuzun hormonal ve metabolik çok sayıda fonksiyonunda iyileştirici tesir sağlanabilir. profesyonel Diyetisyen Selahattin Dönmez, oruç tutarken, iftar ve sahur içinde dikkat edilmesi gereken 3 nokta bulunduğunu belirtiyor. Birincisi; gün boyu susuzluğu önlemek için yeterli sıvı almak. ikinci kaide; gün boyu tok kalmak için doğru besinleri tercih etmek. üçüncüsü ise; çok fazla yağlı ve şekerli yiyeceklerden irak durarak kiloyu kontrol altında tutmak. Bilimsel araştırmalar; düzenli uyuyan, yeterli sıvı piyasa, öğün düzenini aksatmayan ve öğünlerde aşırı yemek yiyerek vücuduna yüklenmek yerine kalorisi düşük besinler tüketen şahısda, oruç tutmanın sağlığa yararlı olduğunu gösteriyor.
YETERLİ SIVI ALIN
Oruç tutarken yetersiz sıvı alımı; gün arasında yorulmak, baş ağrısı, kafa dönmesi ve kabızlık sorunlarına sebep olabilmektedir. iftardan sahura kadar geçen sürede, her zaman en az altı-sekiz bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Su içerek vücuda alınan elektrolit gibi mineraller yardımıyla yorgunluğu basitçe önleyebiliriz. Yeterli sıvı alımı, yiyeceklerin sorunsuzca sindirilmesini sağlar ve dışkılamayı basitleştirir. Araştırmalar, oruç tutarken yetersiz sıvı alımının daha çok yemek yemeye neden olduğunu gösteriyor. Su dışında çorba, taze meyve, maden suyu, taze sebzeler ve çay çeşitlerinden tüketerek de susuzluğu önleyebilirsiniz. Güvenli sıvı alımı için; iftar ve sahurda çorba tüketebilir, siyah, yeşil ya da diğer organik çaylardan dört fincan içebilirsiniz. Bir-iki su bardağı nebati mineralli maden suyu da sıvı ihtiyacınızı karşılamaya destekçi olur.
SIHHATLİ İFTARİYELİKLER
besin harcama araştırmaları; iftarda doymuş ve trans yağ asidi yüksek olan işlenmiş etlerin yoğun olarak tüketildiğini gösteriyor. Ramazan`da yağ içeriği yüksek öğünler tüketenlerin, daha basit kilo almaya elverişli olduğu ve kan yağlarının bozulabildiği bir gerçek. Gün boyu aç kaldıktan sonra çok yağlı besinler tüketmek, doymayı zorlaştırıyor. Oruç açıldıktan sonra tüketilen yemek miktarının denetim edilmesi de zorlaşıyor. Bu nedenle sosis, sucuk, salam bu gibi işlenmiş et çeşitleri ile kaymak ve tereyağı bunun gibi yiyeceklerden uzak durulmalı. Bunların yerine; az yağlı peynir ve kuru hurma bu gibi lif içeriği yüksek besinler ile glisemik indeksi düşük olan cevizin yanı sıra, domates ve salatalık benzeri taze sebzeleri tüketebilirsiniz. Yağ oranı az ve kalorisi düşük olan bu besinler, doymayı kolaylaştırdığı bu gibi oruç süresince vücudun yağlanmasını da önler.
MİDENİZİ YORMAYIN
Oruç açıldıktan sonra fazla yemek yemek, sindirim problemlerine yol açabilir ve şişkinliğe neden olabilmekte. Bunu önlemenin en doğru yolu; iftara sıhhatli iftariyeliklerle başlamak, ardından mutlaka çorba içmektir. Ev yapımı yada hazır ayrım etmez; çorbalar, birçok yiyeceğe göre daha az kalori içerir ve midede hacim sağlayarak doymayı kolaylaştırır. Ramazan`da çorba içerek oruç açma alışkanlığı; hem mideyi rahatlatmak, hem de aşırı yemeyi önlemek açısından çok doğru bir davranıştır. Ramazan boyunca çorbaları çeşitlendirerek tüketebilirsiniz. çorba dışında başka bir tok tutucu yiyecek ise yoğurt… iftarda az miktarda da olsa yoğurt tüketmelisiniz. iyi bir protein kaynağı olan yoğurt, tokluk hissinin artmasını sağlar. Yoğurt; çok aşırı iyi bir probiyotik kaynağı olduğu için, düzenli olarak tüketildiğinde sindirim problemlerini de bulunmaz eder.
YEMEKLERİ ÇEİŞTLENDİRİN
Araştırmalar; oruç tutarken et ve sebzelerle hazırlanmakta olan kızartmalar, tereyağlı pirinç pilavı ve böreklerin yoğun oranda tüketildiğini gösteriyor. Bu biçimde beslenen bireyler, midelerinde ağırlık ve ekşime hissedebilir. sıhhatli beslenmeye uygun olmayan bu kalorisi yüksek yiyeceklerin yerine; fırında pişmiş yağsız etler, etli kuru baklagiller ve sebze yemeklerini dönüşümlü şekilde tüketebilirsiniz. Fırında pişireceğiniz yağsız kırmızı ve derisiz beyaz etleri, çeşniler ve baharatlarla lezzetlendirip fazla tuz tüketimini de önleyebilirsiniz. doğal sıvı yağ ile pişirilmiş bulgur ve ya tam buğday makarnası da tokluk hissinin artmasını sağlar.
DİYABET HASTALARI İÇİN MÜHİM ORUÇ UYARISI
Oruç tutmak arzulayan diyabet hastaları dikkat! bilim komiteleri; bazı diyabet türlerinin, oruç tutulması şeklinde hayati tehlike yaratacağını belirtiyor. HbA1c ederi yüzde 12`nin üstünde olan, enfeksiyon ve ağır kalp rahatsızlığı olan, safra kesesi ve böbrek taşı bulunan diyabetlilerin oruç tutmasında sakınca vardır. Oruç tutmaya elverişli şeker hastaları da, mutlaka doktorlarına danışmalı.
GÜN BOYU SUSAMAYI ÖNLEYEN İKSİR
Selahattin Dönmez; iftara kadar susamamanızı sağlayacak hususi tarifini sizin için yazdı. Bu çayı, sahurda bolca içebilirsiniz.
Malzemeler:
-1 su bardağı demlenmiş siyah çay
-1 adet kuru tarçın
-1 çay kaşığı kuru karanfil
-1 adet taze limon 750 mt. su
Yapılışı: Sürahiye demlenmiş siyah çayı koyun ve bir limonun suyunu sıkın. Tarçın, karanfil ve suyu ekleyerek iksirinizi kolayca hazırlayın.