Otizm, büyük bir nörolojik hastalık sınıfının parçası olarak tanımlanmaktadır. Otizm, otistik spektrum bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluklar adı verilen ruhsal bozukluklardandır. Göz teması kuramama, duyguları ifade edememe, sosyal etkileşimi başlatma ve sürdürmekte zorlanma gibi belirtilerle kendini gösteren otizmin erken teşhis edilmesi gerekiyor.
Halk arasında tam olarak bilinen bir hastalık değil otizm, nasıl bir hastalıktır?
Doğuştan gelen bir nöro-psikiyatrik bozukluktur. Beynin gelişiminde, yapısında, kimyasında ve işleyişinde yaygın sorunlar görülür. Bu sorunlar sosyal iletişimi, akademik yaşantıyı ve ruhsal sağlığı önemli ölçüde bozar.
Otizmin nedenleri nelerdir?
Doğuştan gelen nöro-gelişimsel bozukluklar şeklinde de tanımlanabilecek Otistik Spektrum Bozuklukları’nın nedenleri tam olarak aydınlatılamamıştır. Çeşitli genler üzerinde yapılan çalışmalar, Otistik Bozukluk oluşumunda yatkınlık oluşturabilecek olası genetik ve çevresel faktörler yoğun şeklide devam etmektedir. Tek başına sorumlu tutulabilecek bir etken tanımlanamamıştır.
Son dönemlerde aileler tarafından, çocuğun beslenmesine dikkat edilmediği için, aile yapısından kaynaklı sosyal ya da ekonomik nedenlerle ya da anne-baba tutumlarıyla Otizm tanısının nedeni arasında bağlantı olup olmadığı yönünde sorular sorulmakta. Otistik Spektrum Bozukluğu, nörolojik bir gelişimsel bozukluktur ve ailenin yaşadığı yerle, bebeğin beslenme kalitesiyle ya da sosyal, ekonomik farklılıklarla açıklanabilecek bir rahatsızlık değildir.
ÇOCUK GÖZ TEMASI KURAMIYOR, DUYGULARINI İFADE EDEMİYORSA…
Otizm nasıl anlaşılır? Otizmli çocuk hangi belirtileri gösterir?
Otizmli çocukta, göz teması kuramama, duyguları ifade edememe, sosyal etkileşimi başlatma ve sürdürmekte zorlanma görülür. Yaşamın ilk yıllarından itibaren yaşıtlarıyla ve erişkinlerle sosyal teması kısıtlıdır ya da hiç yoktur. Oyun kuramaz, kurulan oyunlara dahil olamaz.
Sıklıkla çocuğun tekrarlayıcı davranışları vardır. Bu davranışlar, basmakalıptır, bir amaca hizmet etmez, diğer çocuk oyunları gibi eğlence ya da herhangi başka bir duygu içermez. Hayatlarında rutinlere aşırı bağlı, değişikliklere toleransı az çocuklardır. Takıntılı ve huzursuz görünürler. Otistik çocuklar, günlük yaşantılarında karşılaştıkları uyaranlara yaşıtlarına kıyasla aşırı tepki gösterebilir ya da bazı uyaranları hiç algılamayabilirler.
Çamaşır makinesini dakikalarca izlemek, yoldan geçen arabaların tekerleklerini takip etmek de otizm belirtisi değil mi? Bu, ebeveynlere yol gösterecek güçlü belirtilerdir diyebilir miyiz?
Çamaşır makinesi çalışırken dakikalarca izlemek, rutin ve basmakalıp bir davranış biçimidir. Herhangi bir amaca ya da eğitime hizmet etmez. Oyuncak arabaların tekerleklerini çevirerek izlemek, yoldan geçen arabaların tekerleklerini izlemek, yol çizgilerini izlemek bu çeşit davranışlara önemli örnek teşkil etmektedir. Ancak tek başına bu bulgular yeterli olmaz. Aileler bu tür belirtilerle karşılaştığında çocuk psikiyatrisi uzmanından destek almalıdır. Çocuk psikiyatrisi uzmanı öykü ve diğer ruhsal muayene bulgularıyla izleme başlayıp tanıyı netleştirmelidir.
Otizmli bir bireyi nasıl bir hayat bekliyor? Bu kişiler, okula gidebilir mi? Çalışabilir mi ya da evlenebilirler mi?
Otizm spektrum bozuklukları kendi içinde çok farklı özellikler gösterebilir. Klinik olarak çok ağır vakalarda meslek yaşantılarını sürdürebilme, evlenme mümkün olamayabilir. Vakadan vakaya değişmekle birlikte zeka geriliği, nörolojik sorunlar (epilepsi, ciddi dikkat, algı, bellek sorunları) tabloya eşlik edebilir. Beyindeki normal olmayan elektriksel aktivite, günlük yaşantısında hastaya ciddi sağlık sorunları yaşatabilir. Öfke denetiminde sorunlar, davranış bozuklukları, öğrenme ile ilgili güçlükler, vakalarda değişik şiddette görülebilir. Ilımlı otistik belirtileri olan vakalarda, oluşabilecek dikkat ve davranış sorunlarına yönelik özel eğitim desteği çocuğun uyumu artırılabilir. Bu vakaların günlük yaşantıya uyumu, çalışabilme becerisi desteklenebilir. Klinik bulguların ağırlığı zaman zaman azalsa da Otistik Spektrum Bozuklukları olan hastalarımız yoğun sosyal desteğe herzaman ihtiyaç duyar.
TANI TEK BİR GÖRÜŞMEYLE KONULMUYOR
Birçok hastalık için erken teşhis oldukça önemlidir. Erken teşhis otizm için de gerekli mi? Otizm nasıl teşhis edilir?
Otistik Bozukluklar, diğer birçok gelişimsel hastalıkta olduğu gibi erken tanı aldığında vakaya uygulanacak özel eğitim desteği eklenmesi, ortaya çıkabilecek nörolojik sorunların tedavisinin yapılmasıyla vakanın en iyi sonucu alabileceği bozukluklardandır. Hastanın kendisinin ve ailesinin sosyal ve akademik uyumu en iyi bu şekilde artırılabilir.
Erken yaşlarda toplumsal iletişim ve etkileşimde zorlukları olan, basmakalıp davranışları olan, yaşıtlarıyla teması kısıtlı, sınırlı ilgi alanları olduğu gözlenen çocukların mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir. Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, çocuğun ruhsal muayenesini yapar, öyküden elde ettiği bulgularla tanıyı netleştirmek için, diğer tıbbi bölümlerle uygun konsültasyonlar yaparak izleme alır. Tanı, tek bir görüşmeyle konmaz, izlemde karar verilir.