Soğuk ve sert havalara karşı alacağımız basit önlemler cildimizi koruyacaktır. İşte cildimizi korumak için yapılması gerekenlerler…
Yaz geldi ve geçti. Sıcak güneşli günlerin yerini artık soğuk ve kuru havaya sahip günler anlamaya başladı. Son bahardan sonra kış günden güne iyice kendini hissettirir oldu. Ruhumuzla birlikte bedenimizde bu değişimden etkilenmeye başladı. Özellikle cildimiz bize yavaş yavaş sinyaller verir hale geldi.
Sizde sabahları kalktığınızda cildinizde bir kuruluk hissetmeye başladınız mı? Birçok kadının bu soruya olumlu cevap verdiğini tahmin edebiliyorum. Özellikle çalışan kadınların gün içinde sürekli soğuk ve kuru havaya maruz kalmaları ya da iş gereği sıcak ve soğuk ortamlara girip çıkmaları ciltlerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Cilt sürekli olarak soğuğa maruz kaldığında kuruma eğilimi göstermeye başlar. Hele birde zaten kuru bir cilde sahipseniz, bir süre sonra özellikle yüz ve el bölgelerinizde pul pul dökülmelerin meydana geldiğine şahit olursunuz. Bu durum çoğu zaman hayatın koşuşturmacası içinde çok da dikkate alınmaz. Ama aslında cildiniz size bir uyarıda bulunur. Nemsiz kaldığının sinyallerini yansıtır.
Hem soğuk hava şartları, hem girip çıktığınız ortamların sıcaklık derecelerinin değişiklik göstermesi hem de yaz mevsimine nazaran su içme alışkanlığınızın azalması nedeniyle en değerli giysiniz olan cildiniz susuz yani nemsiz kalır. Bu sebeple de kuruma eylemi gösterir. Peki, siz kadınlar nasıl çözümler uygulayarak bunun üstesinden gelebilirsiniz? Öncelikle en iyi nemlendirici olan su tüketimini tavsiye ediyoruz.
Kadınlar sıcak yaz günlerinde suyu daha fazla tüketirken. Soğuk kış günlerinde buna çok fazla ihtiyaç duymaz ve dolayısıyla gerektiği kadar su tüketmezler. Oysaki suyun kış aylarında cildiniz için özellikle tüketilmesi gerekir. Kuruyan cildinize içten yapabileceğiniz en iyi takviye budur. Dıştan yapabileceğiniz takviye ise cildinize uygun su bazlı bir nemlendirici krem kullanmaktır. Özelliklede evden çıkmadan önce yüzünüze ve ellerinize size uygun nemlendirici kremi uygulamalısınız.
İşte size tavsiye edilen iki basit öneriyi uygulayarak, hem içten hem de dıştan cildinizi sert kış şartlarına karşı, mevsimsel olarak korursunuz. Böylece hem cildiniz hem de siz rahat bir kış geçirmiş olursunuz.
Kış Mevsimi Deri Hastalıklarını Tetikleyebilir
Kış aylarında daha hassas hale gelen, dayanıksızlaşan deri, soğuk havalarda kan dolaşımının da yavaşlaması sonucunda kuruyabilir, pul pul olabilir, çatlama eğiliminde, daha gergin, kaşınan, kızaran ve kabalaşan bir hal alabilir. Eğer kişi genetik olarak hassas bir deriye sahipse, bu bulgular daha da abartılı bir şekilde görülür. Ayrıca bu insanlar için çeşitli egzama türleri ve sedef hastalığı gibi deri hastalıklarının başlaması söz konusu olur.
Cildinizi Işıltısını Kaybedebilir
Deri, sert kış koşullarından fiziksel olarak etkilendiği gibi, ruhsal olarak da etkilenir. Soğuk ve kapalı havalar hafif bir depresyona, harekette kısıtlılığa, metabolizmada yavaşlamaya yol açar. Bunların sonucunda ışıldaması azalmış, matlaşmış, tonunu kaybetmiş, gözenekleri genişlemiş ve komedonları artmış bir cilt ortaya çıkar.
Kış Mevsiminde de Parlak ve Pürüzsüz Bir Cilt Mümkün
Tüm bu olumsuz şartlara rağmen, yaptığımız şu yanlışların farkına varıp alışkanlıklarımızı değiştirirsek kış mevsiminde de ışıltılı, sağlıklı, nemli bir cilt ile daha iyi bir görünüme sahip olabiliriz.
• Sık ve Çok Sıcak Su ile Yıkanmayın
Sıklıkla yıkanmak ve yıkanırken çok sıcak su kullanmak deri yağlarını azaltarak derinin daha fazla kurumasına neden olur. Deri kaşınır, kızarır, hatta kuruluk egzaması gelişebilir.
• Banyo Sırasında ve Sonrasında Kremli Ürünler Kullanın
Banyo sırasında kullanılan ürünlerin kremli olması, özel banyo yağlarının kullanılması ve banyo sonrasında deri nemliyken bir nemlendirici balsamın tüm vücuda uygulanması cilde ihtiyacı olan nemi kazandıracaktır.
• Güneşten Korunun
Soğuk havadan daha az etkilenmek için, dışarı çıkarken, güneş koruyucu özelliği olan bir nemlendirici kullanılmalıdır. Ayrıca mümkün olduğu kadar açıkta kalan bölgelerin şapka, gözlük, eldiven, atkı ile örtülmesi gerekir.
• Ellerinize Özen Gösterin
Hem yaşlanmasını engellemek, hem de gelişebilecek el egzamalarını önlemek amacıyla sık suya maruz kalan ellerimizi günde 5-6 kez yağlandırıcı ürünlerle nemlendirmek, ev işlerini eldiven ile yapmak doğru olacaktır.
• Dudak Kuruması ve Çatlamasını Önleyin
Dudaklarımızı günde 4-5 kez uygulayabileceğimiz vazelinle nemlendirmek, kuruma ve çatlamaları önleyecektir.
• Beslenmenize Dikkat Edin
Bol su içmek, taze meyve ve sebze tüketmek, ceviz, fıstık, fındık, kuru kayısı ve havuç yemek cildin ekstra nemlenmesini sağlayacaktır.
• Yünlü ve sentetik kıyafetlerin deriye direkt temasını engelleyin.
Yünlü ve sentetik kıyafetlerin deriye direkt temasını engellemek, kaşıntı ve kuruluğu azaltacaktır.
• Hekiminize danışarak cildinize uygun nemlendiriciyi seçin.
Yüzdeki kuruluk, gözaltındaki morluklar, torbalaşma ve matlaşma kişiyi daha yaşlı göstereceğinden uygun bir nemlendirici kullanmak vazgeçilmez olmalıdır. Kişinin deri özelliğine göre kullanılacak nemlendirici seçimi mutlaka hekime danışılarak seçilmeli, uygun olmayan ürünlerin deriye daha da zarar vereceği unutulmamalıdır.
• Her Kış Kimyasal Peeling Tedavisi Uygulayın
Her kış uygulanacak kimyasal peeling tedavileri cilde canlılık verirken; ölü tabakanın atılmasını sağlayarak, alttan daha taze ve canlı, pürüzsüz bir deri elde etmek için uygun bir tedavi yöntemi olacaktır.
• Vitamin ve hyalüronik asit içeren ürünlerle lifting tedavisi yaptırın
Tonusu azalmış, matlaşmış, kurumuş ciltleri toparlamak için vitamin ve hyalüronik asit içeren ürünlerle lifting tedavisi yaptırmak; hem yaşlanmayı engelleyecek hem de cilde ışıltı verecektir.
• Botoks uygulaması ile diri ve çizgisiz bir yüz
İfade kırışıklıklarının gelişmesini engellemek, yaşlanmayı geciktirmek için ise botoks uygulamaları yaptırmak daha genç görünümlü bir cilde kavuşmanızı sağlayacaktır.