Türkiye’de her 10 ölümden 4’ünün kalp krizi nedeniyle meydana geldiği belirtilerek, bu duruma bağlı toplam ölümlerin yarısının belirtilerin başladığı ilk 3-4 saat içinde ve çoğunlukla hastaneye ulaşmadan önce gerçekleştiği bildirildi.
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden “Dünya Kalp Sağlığı Haftası” kapsamında yapılan açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının ve özellikle kalp krizinin Türkiye’de en sık görülen ölüm nedenleri arasında yer aldığı ifade edildi.
Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2008’de 57 milyon kişinin hayatını kaybettiği ve tüm ölümlerin yüzde 63’ünün bulaşıcı olmayan, kronik hastalıklar sonucunda meydana geldiği aktarılarak, şunlar kaydedildi:
“Dünyada her 3 kişiden 2’si bulaşıcı olmayan hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde ise her 3 kişiden biri (17,3 milyon kişi) kalp ve damar hastalıkları nedeniyle ölmüştür. Ülkemizde 2013 yılında hayatını kaybeden her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden yaşamını yitirdiği görülmektedir. Türkiye’de ise her 10 ölümden 4’ü kalp krizi nedeniyle oluşmaktadır. Kalp krizine bağlı toplam ölümlerin yarısı belirtilerin başladığı ilk 3-4 saat içinde ve çoğunlukla hastaneye ulaşmadan önce gerçekleşmektedir.”
“Kalp krizinin belirtileri konusunda bilinçlenmek çok önemli”
Açıklamada, kalp krizi geçiren kişi için, tedaviye başlanıncaya kadar geçirilen sürenin en önemli faktörler arasında yer aldığı vurgulanarak, “Bu nedenle kalp rahatsızlıklarında ilk iki saatte doğru tedaviye erişmek hayati önem taşımaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Kalp krizi konusunda bilinçlenmenin önemine değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kalp krizi belirtileri göğüs, kol, boyun ağrısı, nefes darlığı, endişe ya da terleme, bulantı, kusma ve nabız düzensizliğidir. Bu belirtiler ortaya çıkar çıkmaz acil tıbbi yardım çağrılması gerekir. Çünkü kalp krizi söz konusu olduğunda her saniye önemlidir. Kalp krizi geçiren hastada ölüm oranının düşmesi ve yaşam kalitesinin artmasını sağlamak kısa sürede tedaviye başlamakla mümkündür.”