Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Sağlık Haberleri / Uyku apnesi ani ölümlere neden olabiliyor

Uyku apnesi ani ölümlere neden olabiliyor

Doç. Dr. Karaman, uyku apnesinin yüksek tansiyon, kalp büyümesi ve kalp atımında düzensizliklere neden olduğunu bildirdi.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Karaman, 10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde sık görülmesinin yaşamı ciddi şekilde tehdit ettiğini belirterek, uyku apnesinin ani ölümlere neden olabildiğini söyledi.

Uyku apnesinde farklı tedavi seçenekleri bulunduğunu, uyku apnesini artıran faktörlerin belirlenerek önlenebildiğine işaret eden Doç. Dr. Karaman, hastaların sportif bir yaşam biçimi seçmesi ve horlayan kişilerin alerji ilaçlarını uykudan önce almaması gerektiğini kaydetti.

Uyku apnesinin, “Soluksuz Senfoni Kongresi”nde tüm yönleriyle ele alındığını vurgulayan Karaman, “Hastalığın, ani kalp durmaları, uykuda ani ölümler, sık idrara çıkma, uykuda aşırı terleme, uykusuzluk ve huzursuz uyku, aşırı ve hızlı kilo alma, konsantrasyon güçlüğü, depresyon ve davranış bozuklukları, cinsel isteksizlik, yetersizlik, sabah baş ağrısı ve ağız kuruluğu, mide yanması, çocuklarda hiperaktivite, insülin direnci ve diyabet, felç ve kalp krizi gibi pek çok etkisi görülür” ifadesini kullandı.

“Pijama sırtına tenis topu dikmek”

Uykuda sırt üstü yatılmaması için “pijama sırtına tenis topu dikmenin” hala faydalı bir yöntem olduğuna dikkati çeken Murat Karaman, böylelikle sırt üstü uyumaya engel olunduğunu, ayrıca birtakım depresyon ilaçları, burun açıcı spreylerin de etkili olacağını dile getirdi.

Karaman, hastalığın tedavisinde dili önde tutan ağız içi aletlerden de yararlanıldığını, bu yöntemin özellikle kalp problemi veya gündüz uyku hali olmayan hafif/orta uyku apneli hastalarda fayda sağlayabildiğini aktardı.

Uyku apnesi tedavisinde “CPAP” adı verilen hava kompresörleri yönteminin sıklıkla uygulandığını bildiren Doç. Dr. Karaman, şunları söyledi:

“Bu cihazlar çeşitli maskeler aracılığıyla gece boyunca hava üfleyerek, tıkalı olan havayolunu açık tutar. Bu sayede tıkanıklıklar ortadan kalkarak horlama, apnelerin gelişmesi engellenir. Solunumsal olaylar engellendiği için uyku bölünmez. Bu sayede ertesi sabah zinde kalkılır ve gündüz aşırı uyku hali ortadan kalkar, ancak bazı hastalar geceleri yüzlerinde maskeyle uyuyamıyor ya da uyumayı tercih etmiyorlar. Özellikle genç yaştaki hastalarımız hayatlarının geri kalan kısımlarında her gece maskeye bağlı kalmak istemiyor ve diğer tedavi alternatiflerini değerlendirmek istiyorlar.”

Murat Karaman, uyku apnesinde ayrıca cerrahi tedavilerin önemli bir yer tuttuğunu, hastanın durumuna göre pek çok cerrahi tedavi alternatifi oluşturulabildiğini vurguladı.

Aşırı büyük olan dil kökünde robotik cerrahiyle başarılı ameliyatlar yapıldığını belirten Karaman, “Özellikle dil kökü büyüklüğü olan hastanın, uyku apnesinden en fazla sorunlu olan bu bölgesinin 3 boyutlu görüntü altında alınması en konforlu ve hasta için en az risksiz metod robotik dil kökü rezeksiyonudur. Ameliyat sonrası kanama, ağrı daha az olur, hastanede yatış süresini kısaltır.” değerlendirmesinde bulundu.

Doç. Dr. Murat Karaman, uyku apnesinin “Soluksuz Senfoni” olarak tanımladığını kaydederek, şöyle konuştu:

“Horlama sırasında oluşan gürültüyü bir ‘senfoniye’ benzetmek ve 10 saniyelik nefessiz süreci’ soluksuzluk’ olarak nitelemeyi tercih etmenin, bu hastalığın tanı ve tedavisine daha olumlu ve güvenle yaklaşmamızı sağlayacağı kanısındayım. ‘Tıkayıcı tipte horlama hastalığı’, horlamanın en ağır formu olarak nitelenebilir. ‘Uyku apnesi’ diye bilinen bu hastalıkta şiddetli horlama, nefessiz kalınan bir dönemle kesilmektedir. Bu sırada solunum tam ya da kısmi durur. Uykuda 10 saniyenin üzerinde soluksuz kalmak, yaşamı ciddi şekilde tehdit eder. Uyku apnesi ani ölümlere neden olabiliyor. Bu sırada solunum tam ya da kısmi duruyor. 10 saniyenin üzerindeki nefessiz kalma nöbetlerinin bir saat içinde sık görülmesi, yaşamı ciddi şekilde tehdit ediyor.” AA

Dikkatinizi çekebilir

“VİRÜSÜN PANZEHİRLERİ”

Bitki özlerinden elde edilerek uygulanan fitoterapi tedavisinin, virüse karşı etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, “Fitoterapi son ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.