Uyku apnesi, uykuda nefes durması anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Uyku düzeninin bozulmasına neden olan ve uyku sırasında solunum duraklamasından kaynaklanan çok önemli bir hastalıktır. Uykuda meydana gelen solunum duraklamaları nedeniyle, kandaki oksijen miktarı da azalır ve karbondioksit miktarı artmaktadır. Solunum yollarındaki bir tıkanıklıkla birlikte sinir sisteminde oluşan sorunlar nedeniyle de görülebilmektedir. Üst solunum yollarında tıkanıklığa neden olan her türlü durumda uyku apnesiyle karşılaşılması mümkündür. Hastanın yaşının ileri bir yaşta olması, özellikle erkek hasta olması, kilo probleminin olması, aşırı kalın bir boynunun olması, sürekli alkol tüketmesi, yatıştırıcı ilaçlar ya da uyku ilaçları kullanması gibi risk faktörleri de uyku apnesine neden olabilmektedir. Aynı zamanda, burun kemik eğrilikleri, burun etlerinin aşırı büyük ve şiş olması da önemli bir etkendir. Çok nadir de olsa polip denilen burun etlerinin oluşması, yumuşak damağın aşırı sarkık, uzun ve gevşek olmasının da etkili olduğu söylenebilir. Küçük dilin aşırı uzun olması, kişinin kendi dilinin büyük olması, çenenin arkada olması ya da küçük olması da uyku apnesinin oluşumundaki diğer risk faktörleridir.
Belirtileri: Özellikle şiddetli horlama, kişinin uyku esnasında nefessiz kalarak büyük bir eforla uyanması nedeniyle gece baş ve boyun bölgesinde terleme, kişinin sabah uyandığında yeterince uyumasına rağmen uykusuzluk hissetmesi, gün içerisinde aktif olunmayan zamanlarda uykunun hemen gelmesi ya da bir köşede uyuyup kalma görülmektedir. Böyle bir durum da kişinin iş performansını da büyük ölçüde etkilemektedir. İş stresi ve yoğunluklarının yanında öfke kontrolsüzlüğü de yaşayan uyku apnesi hastalarında metabolizmaya yönelik sıkıntılarda görülmektedir. Özellikle, insülin direnci ortaya çıktığı için vücutta yağlanma oluşur ve kilo vermek zorlaşır. Ayrıca, iştah kontrolünde de sıkıntı yaşayan hastalarda, leptin hormonuna karşı bir direnç geliştiği görülmektedir. Böylece, kişi doyduğunu ve acıktığını fark edemez hale gelir. Hem iştahın kontrolünde bozulma, hem de yağlanma söz konusu olduğundan hasta giderek kilo almaya başlar. Kilo alımının artmasıyla birlikte hastalığın şikayetlerinde de artış gözlenmektedir.
Tedavi: Uyku apnesi hastalarında, hastalığın şiddeti uyku testi yoluyla konulmaktadır. Uyku apnesinin tedavisinde diş hekiminin uygulamaları, KBB hekiminin uyguladığı cerrahi tedavilerin yanı sıra, CBAP adı verilen buruna takılan bir maske aracılığıyla üst hava yolundaki darlığın açılmasını sağlamak mümkündür. Özellikle, CBAP adı verilen cihazı hastalığın her döneminde kullanmak mümkündür. Bilhassa, orta ve ileri düzeydeki uyku apnesi hastalarında yoğunlukla tercih edilen bir cihazdır. Hastaların gece kullandığı bir cihaz olan CBAP, sürekli pozitif basınç vermektedir. Uyumadan önce, buruna takılan bir maske aracılığıyla hastaya uygulanmaktadır. Böylece, CBAP cihazıyla burun yoluna sürekli basınç altında hava verilerek hava yolunun tıkanması engellenmektedir. Cerrahi tedavilerdeki ana amaç ise; solunumun yolunda tıkanıklığa neden olan bölgenin yeniden şekillendirilmesi, küçültülmesi ya da gerginleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle küçük dil ve yumuşak damak bölgesinde yeniden yapılandırmalar olabilir, bademcikler alınabilir. Burun kemiğindeki eğrilik düzeltilebilir, dil kökü küçültülebilir. Kronik sinüzit problemleri varsa, operasyonla ortadan kaldırılabilir.